Cemal Aydın Federasyona kızgın. Cemal Aydın bağırıyor. Haksızlık yapılıyor. Böyle şey olur mu? Mahkemelere vereceğiz . Sürüm Sürüm süründüreceğiz.
Cemal Aydın durmuyor. İstanbul’da toplantılara gidiyor. Sürüm Sürüm süründüreceği Federasyon Başkanı ve Ankaragücü’nü kulüpler birliğinden bile çekmeye niyetlenmesine sebep olan Aziz Yıldırım ile toplanıyor. Ankaragücü’nün haklarını savunuyor. Ahmet Gökçek’in başkanlığını onaylamazsanız valla mahkemelerde görüşürüz diyor.
Cemal Aydın tüm Türkiye’nin gözlerini yaşartıyor. Yıllarca “Bu kulübe herkes Başkan olabilir Ahmet Gökçek asla” diyen Cemal Aydın şimdi Ahmet Gökçek ile Ankaragücü başarıdan başarıya koşacaktı engellemeye çalışıyorlar bizi diyor.
Cemal Aydın Ankaragücü’nü ne çok seviyor……..
Bunlar olayların görünen yüzü. Federasyon Başbakan’dan aldığı talimat ile Ahmet Gökçek’in Ankaragücü’ne başkan olmasını engellemeye çalışması, ya da bir ailenin iki kulübü birden yönetmesine izin vermemesi işin hikaye boyutu. Hedef çarptırmacası.
Artık lütfen bazı şeyleri net görelim. Cemal Aydın kulübü kimseye ver mi yor….. Bu uzun zamandır senaryosu yazılan bir oyunun sadece sahnelenmesi. Bir güç , bir gövde gösterisi.
Cemal Aydın bu gösteriyi ilk Cengiz Topel Yıldırım ile uyguladı. Ya benim kontrolümde bir başkan olursun ya da ben seni oradan indiririm dedi. Kukla olmayı kabul etmeyen Yıldırım yönetimini Denetleme Kurulu baskısı ile, üyelerin kongre için imza toplaması resmen indirdi. Aydın planladığı oyununu iyi becerdi. Aslında bana sorarsanız beceremezdi ancak sezon bittiği zaman arkasında duran taraftar birden çekilip başka aşklara yelken açmasa Ankaragücü’nde Cemal Aydın dönemine resmen tekrar sürükledi.
Cemal Aydın ikinci güç gösterisini Gökçeklere karşı sergiledi. Aslına bakarsanız halen de sergiliyor. Cemal Aydın gibi bu işlerin kurdu olmuş bir kişinin böyle bir birleşmeden nasıl bir sonuç çıkacağını bilmemesi bana göre imkansız. Zaten bildiğine dair o kadar net olaylar var ki. Durun gelişmeleri birlikte bir değerlendirelim. Cemal Aydın yıllardır direndiği Ankaragücü Başkanlığına birden Ahmet Gökçek’in geçmesini kabul ediyor. Birlikte listeler hazırlanıyor. Hoca ile birlikte toplantılar yapılıyor, transferler görüşülüyor. Bitmiyor. Cemal Aydın cephesi seçimlere günler kala öyle bir hummalı çalışma yapıyor ki eminim Ahmet Gökçek’in bile gözleri yaşartıyor. Bütün üyelere teker teker aranıp kongreye çağrılıyor. Gökçeklere methiyeler düzülüyor. Özetle Cemal Aydın elinden giden kulübü tekrar kontrolüne geçirmek için hiç zaman kaybetmiyor.
Müjdeler olsun Ey Ankaragüçlüler Melih Gökçek geliyor…
Kongre oluyor. Büyük Ankaragücü söylemleri hemen başlıyor. Transfer döneminin bitmesine 2 gün kalmış, doğru dürüst hiçbir transfer planlanmamış. Hemen yeni yönetim toplanıyor. Ama beklenen gerçekleşmiyor. Görev dağılımları ne hikmetse bir türlü yapılamıyor. Aradan 2 haftaya yakın bir zaman geçiyor. Ortada halen bir görev dağılımı yok. Anlaşma gereği kulübe yapılan üyelerin resmi işlemleri bile gerçekleştirilmiyor. Kongre sonrası 5 dakikada hazırlanabilecek kongre tutanakları yine aynı 15 günde Dernekler Masasına hazırlanıp gönderilmiyor. Sanki özellikle son dakika bekleniyor.
Yöneticiler toplanıyor hesaplar şişkin. Her yana dünya kadar borç çıkıyor. Bir beklenen yerden üç görünüyor. Kaynak aktarılma işi buna benzer nedenlerle gecikip erteleniyor. Personel para bekliyor, oyuncular para bekliyor. Gökçeklerden kulübe hiç para gelmiyor.
Federasyon birden yükleniyor. Bir kalpte iki sevda olmaz. Seç birini diyor. Gökçekler kıskaçta. Ankaragücü’nün durumunu mu düşünecekler yoksa Federasyon darboğazından nasıl geçeceklerini mi? Cemal Aydın başlıyor kaybettiği itibarı tazelemeye. Ankaragücü üzerine oyun oynuyorsunuz. Ankaragücü’nün hakkını yedirtmem. Haksızlık bu. Adaletsizlik bu. Konunun direk muhatabı Ahmet Gökçek’in sesi çıkmıyor, Ankaraspor Başkanı’nın sesi çıkmıyor. Bir yandan Cemal Aydın bir yandan Kemal Ünsal haykırıp duruyor. Yapamazsınız , edemezsiniz.
Ve oyunun neredeyse son sahnesine geliyor.Bana göre çok büyük bir değişiklik olmazsa Ahmet Gökçek içine düştüğü oyunun büyük ihtimal farkına varıyor. Midyad'a pirince giderken eldeki bulgurdan olacağını fark eden Gökçekler Ankaraspor’a geri dönüyorlar.
Büyük Ankaragücü sevdalısı Cemal Aydın tescil ettirmediği kongre ile, tescil ettirmediği yeni üyeler ile kuklası yapamadığı Cengiz Topel Yıldırım’dan da kurtulmuş olarak kulübü tamamen tekrar kontrolüne geçiriyor. Filmde tek planlayıp da sahneleyemediği bölüm Melih Gökçeklerden gelmesi planlanan parayı aldıktan sonra kulüpden ayrılmalarıydı. Olmadı. Beklenen para malesef gelemedi.
Profesyonel bir yönetmen olarak hem taraftarları, hem federasyonu, hem de Gökçekleri bu filmde oynattı.
Denecek söz yok...
Hayırlı uğurlu olsun…..
