Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın isyanını canlı yayınlarda dinledi, izledi Türkiye. Hakemden, kararlardan yakınan Yıldırım, yine Türk futboluna çağ atlatacağını düşündüğü projelerini sıraladı. "Sen de gel konuş", "Sen de gel konuş" dedi canlı yayında etrafında gördüklerine. Üstelik gençlerle, altyapıdan isimlerle oynama önerisinde bulundu. Aynı gün oynanan Kasımpaşa-Gençlerbirliği maçını da izleyip, keşke o konuda da iki çift laf etseydi Yıldırım. Çünkü gündem olması mucize olan Gençlerbirliği, bu gelişmenin ardından yine gazetelerde kendine 2 sütunluk yer bulacaktır. O da Kasımpaşa'nın galibiyetini öne çıkaran başlıklarla olacaktır.
Hakem ve Ümit Özat'ın tercihlerinin tartışılacağı maç için İstanbul'daydım ancak kuzenimin yaşadığı talihsizlik üzerine planda değişiklik oldu. Ekrandan takip ettiğim maçta pek çok olumsuzluk oldu ve bunları sevgili Bülent Atlas ile Mehmet Ali Çetinkaya sıralamış. Yazılarına İstanbul dönüşünde baktım. Öncelikle belirteyim, onlar kadar karamsar değilim. Bence hakem daha 2. dakikada Orhan Şam'a gösterdiği sarı kartla kıyıma başladı. Dağınık görünen Gençlerbirliği toparlanma şansı bulamadan kalesinde 3 golü gördü. Kırmızı-karaların en büyük sorunu golü kimin atacağıydı. Sahada gol atacak ışığı olan kimse görünmüyordu zira. Bir iş kazası olarak görelim bu karşılaşmayı derim. Yeni transferlerden Ring'in de olumlu bir katkısı olabilir diye düşünüyorum.
Ahmet Çalık ve İrfan Can'ın gidişiyle ilgili olarak da yönetimi çok eleştiremiyorum. Kulüp 17 milyon TL'lik bir gelir elde etti. Çalık zaten gitmeyi kafasına koymuştu. Kırmızı-karaların başkanı İlhan Cavcav, İrfan’ın sonraki transferinde alınacak pay ile de yeni bir mirasın altına imza attı. Ancak acilen bir golcü ve kapasitesi bu ise Khalili'yi yedeğe çekecek bir forvet arkası futbolcu bulunmalı!