Başakşehir karşısında ilk yarıyı kendi sahasında kabul eden Gençlerbirliği, ikinci yarıda açılan oyun ile daha çok pas yapmaya başladı. Mehmet Özdilek'in kafasındaki oyun planı, yenilen gole kadar başarıyla uygulandı. Ama sonuç yine değişmedi… Çünkü ortada kaybetmeye alışmış bir takım var artık…
Maç içinde Gençlerbirliği'nin zaman zaman iyi işler yaptığını gördük. O anlarda hep pas yapıldı ve üretkenlik için mücadele edildi. Kırmızı-karalar, günümüz futbolunun olmazsa olmazı mücadeleyi, sürekli hale getiremiyor. En önemli kozu olan hızlı hücumu ise yeteri kadar kullanamıyor.
Gençlerbirliği, önde götürdüğü maçta karşısında 9 kişi kalan Gaziantep'teki, hırs ve güvene sahip değil. Yenilen her gol ve kaybedilen her puanla takım özgüvenini kaybetti. Maçta Gençlerbirliği'nin 2, Başakşehir'in de 1 net penaltısı güme gitti.
Karşılaşma sonrası gözler, Mehmet Özdilek'e çevrildi; istifa edecek mi, etmeyecek mi?
Ben etmemesi gerektiğini düşünenlerdenim. Bir başkası gelecek, takıma yine bazı futbolcular alınacak ve sonuç değişmeyecek. Taktiksel olarak yapılacak ufak değişiklikler ve takıma kazandırılacak özgüven, yapılması gereken ilk iş. Mehmet Özdilek de eski heyecanına dönmeli. O coşkulu halini saha kenarında futbolcularına mutlaka yansıtmalı.
Ve Ankara… Gençlerbirliği'nin önünde 2 kritik iç saha maçı var (Sivasspor ve Fenerbahçe). Bu maçlarda takım deplasmanda kalmamalı, tribünlerden çıkacak her ses onlara güç vermeli…
