Transfer yasağı nedeniyle “eldekilerle” sezona başlayan ve ilk 10 haftada sadece 6 puan toplayabilen Mersin İdman Yurdu ile oynayacağımız lig maçından önce tribündeki yerimizi alırken aklımda, rakibin bu maçı “bir çıkış” olarak göreceği ve sonuna kadar mücadele edeceği fikri dolanıyordu.
Oysa maç başladığı andan itibaren Mersin’in oldukça kötü oyununa şahitlik etmeye başladık. Ne top tutabiliyorlar, ne atak geliştirebiliyorlar, ne de sıkı bir savunma yapabiliyorlardı. Buna karşılık Konya’dan 1 puanla dönen ilk 11’e göre sadece Uğur Çiftçi yerine Ahmet Oğuz’un sağ beke geçtiği Alkaralar, son haftaların en organize, en hızlı ve en çok pozisyon üreten takımı görüntüsü sergiliyordu.
Bu görüntünün en önemli nedeni Djalma Campos’un sezon başından bu yana ilk kez takımın ofansif yönüne sağladığı ciddi katkıydı. Daha 12. dakikada Şimşeklerin attığı golde asisti Angolalı oyuncu yaptı. Bununla da kalmadı, neredeyse her geliştirilen atakta topun ileri taşınmasına destek oldu. Son paslarda, ileri uç elemanları ile biraz daha iyi anlaşabilse fark bir anda açılabilir ve 3 puan kolayca cebe inebilirdi.
Defans güvenliğini daha ön planda tutan Mehmet Özdilek’in gelişinden bu yana Ahmet Oğuz ve Latovlevici’nin daha az ileri çıkıyor olması ve İrfan’ın maçta gereğinden fazla topla oynama isteği Djalma’nın göze batmasının önemli sebeplerindendi.
Gençlerbirliği, 1-0’dan sonra ikinci gol için yüklenip durdu ama bir tane direkten dönen top ve özellikle ikinci yarıda “nasıl olsa maçı aldık” havasından olacak, ceza alanı içinde yapılan gereksiz paslaşmalar ve topla fazla oynayıp pozisyonların heba edilmesi sonucunda bir türlü maçı kopartacak golü bulamadı.
Buna karşılık Mersin İdman Yurdu oldukça etkisiz görünse de, son dakikaya kadar pozisyon üretmeye çalıştı ve bitime 11 dakika kala Pedriel'in güzel volesiyle beraberlik golünü buldu.
Uzatmalarla birlikte geriyle kalan 14 dakika boyunca Kırmızı-Siyahlılar, kendinden geçmiş bir şekilde sürekli top şişirerek pozisyon üretmeye çalıştı. Oysa maçın başından bu yana Mersinliler Gençlerbirliği’ne hava yollarında hiç şans tanımamışlardı, yine tanımadılar. Böylece Alkaralar, sezonun en kolay maçından sadece bir puan çıkarabildiler.
Mersin maçından alınan bir puanın ardından Gençlerbirliği’nin bu sezonki hedefinin, (son yıllarda olduğu gibi bir kere daha) “ligde kalmak” olduğu ilan edilmiş oldu.