Gençlerbirliği, lig bitmeden transfer maratonunda yaşadığı hareketliliği çabuk tamamlamış ve yeni sezon hazırlıklarını beklemeye başlamıştı. Geçen yıl sezonun ilk idmanında yaşanan gelişmelerin bir benzeri bu yıl da yaşandı.
Dubai’den çekip twitter’dan gönderdiği fotoğraflarla keyifli bir tatil yaptığını dosta-düşmana gösteren Hakan Aslantaş ile yeni sözleşme yapıldığı ajanslardan geçmiş, gazetelerde ve internet sitelerinde yer almıştı. Ancak tecrübeli futbolcunun bombayı patlatması uzun sürmedi. Önce ilk idmana gelmedi, aynı gün eşyalarını toplayıp apar topar Osmanlıspor’un yolunu tuttu. Daha önce de Kayserispor’a gitmiş, sonrasında yine kırmızı-karalara dönmüştü. Mervan ile birlikte takımda en çok eleştirdiğim isim olan Hakan’ın gitmesi bence takımı olumsuz etkilemeyecek. Takımın ‘gençleri’ ve yeniler bu açığı kapatacaktır.
Bir haber de kulüp doktoru Savaş Kudan’dan geldi. O da Osmanlıspor’un yolunu tutarak, kendine yeni bir gelecek çizdi. Osmanlıspor, çareyi yakınlarda arıyor! Ancak onların da sonu iyi görünmüyor; zira beklenen transferler henüz yapılmadı.
Kırmızı-karaların yeni transferlerinden umutluyum. Özellikle Martin Spelmann ve Valid Atta iyi işler çıkaracak diye düşünüyorum. Kalede ise umarım sorun yaşanmaz...
Gelelim Gençlerbirliği’nin yeni teknik direktör Stuart Baxter’a...
Genel kanı; mevcut adaylardan iyi olduğu yönünde. Yani diğer adayların takıma bir katkısı olmayacağı düşünülüyor. Kariyerinde şampiyonluk olan Baxter’ın ‘cv’si Gençlerbirliği için yeterli mi? Sonuç küme de kalmaksa elbette yeter! Cavcav ile nasıl anlaşır; iştahlı, presli bir oyun anlayışı sahada uygular mı? gibi bazı sorular da gelmiyor değil aklımıza. İskoç ekolünden gelen Baxter, başına geleceklere nasıl tepki verir bilinmez. Özellikle imza töreninde İlhan Cavcav’ın konuşmalarını duyduktan sonra gözü korkmuş mudur bilinmez; hep birlikte yakın zamanda yaşanacaklara hazır olalım...