halil erkman
28 Kasım 2016 13:13
Ben Halil Erkman. Öncelikle hakkımda yapılan yorumlarla ilgili bazı düzeltmeleri yapmam gerekiyor. Bülent Bey yorum yapmadan önce benimle görüşseydi bu düzeltmelere gerek kalmazdı. Ya da ister Şura Salonunda, ister bir kapalı spor salonunda isterse de bir stadyumda, cümle alem önünde, kendi haber alma kaynakları da yanında, tüm şahitler ve izleyiciler önünde bir sunum yapardım. Küçümsediği çalışmaları kendisinin yöneteceği bir açık oturumda tartışırdık. Herkesin görüş ve katkısını alırdık. Çalışmalar uluslararası literatürden taranmış bilgilerden ve ülke özelinden derlenmiş gerçeklerden hareketle, Gençlerbirliği ve Hacettepespor özeline indirgeyerek hazırlanmıştır. Beştepe'deki tüm hocaların da katkısına başvurulmuştur. Bu çalışmaları küçümsemek bir gazetecinin en son yapacağı iştir. Çalışmayla ilgili her türlü eleştiriyi yapabilir ama çalışanları-çalışmaları küçümsemek gerçekten çok üzücü!.. O çalışmalar başladıktan sonra ikinci yılında Hacettepespor 3.Ligden 2.lige çıkmıştır ve Gençlerbirliği'ne; Ahmet Oğuz, H.İbrahim Pehlivan, İrfan Can Kahveci, Berat Tosun'u vermiştir. İlk yılında da Uğur Çiftçi'yi vermişti. Sonra Çağrı Bülbül ve daha sonra Mahmut Bilir'i vermiştir. PTT 1.Lige gidenleri saymıyorum. Biz Maraş'ta bir üst lige çıktığımızda, Halil Erkman Futboldan sorumlu başkan yardımcısıydı. Seçkin Topçu genel menejer ve Mustafa Kaplan da teknik direktördü. Sayın Turgay Kalemci de başkandı. Oyuncuların ardından Mustafa Kaplan da Gençlerbirliği hocası oldu yani Hacettepespor sayesinde!. Sonra yönetim değişti ve yönetimde olmama rağmen hedefler konusundaki farklı görüşümüz nedeniyle bendeniz aktif bir görev üstlenmedim. Aynı yönetim Mustafa Kaplan ile yolları ayırma kararı aldı. Ben de bu karara katıldım. Ayrılma gerekçelerini o günkü aktif rol üstlenmiş arkadaşlarımdan öğrenebilirsiniz. Açıklamak bana düşmez. İstek üzerine yeniden aktif görev aldım. Ben, Seçkin Topçu ve Tolga Doğantez ile birlikte yönetimin talepleri ve bizim de inandığımız bir proje hazırladık. Proje ilk 6 hafat sonunda futbol açısından uygun gidiyordu. Tolga Hoca ile yönetimimizin davranışlar açısından anlaşamazlığı 6. maçta alınan şansız yenilgi ile Tolga'nın istifasına yol açtı. Bu arada işlerin daha iyi gitmesi için yola çıkan arkadaşlarımın önünü açarak 4.haftadan itibaren sade bir yönetim kurulu üyesi olarak görevime devam ettim. Evet bu takımı ben, Seçkin ve Tolga kurduk. Başkan ve yönetim de onayladı. İlk 4 hafta da bu takımın iyi oyuncuoardan kurulu olduğunu, iyi ama çiğ bir takım olduğunu, üstüne koyarak gideceğini söyleyenler ezici çoğunluktaydı. Yepyeni bir takımdı. Elbette eleştirilecek ve geliştirilecek çok yönü vardı. Taner Hocamızın getirilişnde ilgim, bilgim ve dahlim olmamıştır. Karşı da çıkmadım. Son ana kadar hep destekledim. Takımın hocasını köstekleyecek halim yoktu. Cafer Hoca'nın gelişinden sonra Başkan ve bazı yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımla ortaya çıkan farklılığın seviyesi beni istifaya götürdü. Bülent Bey, senin dediğin gibi arkadaşlarımın önünü bam olarak açtım. Sonrasında olağanüstü kongre kararı alınmış. Yeni yönetimde olmayacağımı herkesin bilmesini isterim. Benim üzerimden kimse enerjisini boş işlere harcamasın. Takımla ilgilensin. Kurumlar her zaman kişilerin üstündedir. Geçtiğimiz Salı günü futbolcularla yaptığım toplantı Hacettepespor Başkanı Sayın Arda Çakmak'ın bilgisi dahilindedir. İstifa etmiş bir yönetici olarak onayı olmadan öyle birşey yapmam söz konusu olamaz. Sana o toplantıyı ihbar edenler toplantının videosunu da göndermişlerdir. Videoda ne diyorsa onu yaz. Video gelmemişse, gel ben sana videoyu izlettireyim. Gönderirim ama o da uygun düşmez. Futbolculara şunu söyledim:" İstifa etmiş bir yönetici olarak elmecbur karşınızdayım. Zira gidişat iyi değil. Hepinizin tek tek sorumluluğunu taşıyorum. Uyanın ve dirilin. Herkese iyi bir takım olduğunuzu gösterin" Şimdilik bu kadar!..
Detay