THF Spor Salonuna girdiğinizde bütün yüzler tanırız. Bazılarına gülümser, bazılarına el sallar, bazılarıyla öpüşürüz. Bazıları “Zeynur”, bazıları “Zeynur Abla”, bazıları da “hocam hoşgeldin” diyerek karşılar bizi. Bazılarıda yüzümüze bakmaz, görmezden gelir.
Ama öyle biri vardır ki, sizi gördüğü anda büyük bir saygı ile yanınıza koşar, incitmekten korkarak elinizi tutar ve büyük bir içtenlikle size sarılır. O sıcaklığı ve o samimiyeti hemen hissedersiniz. Zaten yüzündeki o gülümseme her şeyi ifade eder. Eşimin ve benim hentbola verdiğimiz değeri, birçok kimsenin fark etmediği kadar, çok küçük yaştan itibaren farkında olan, tribünün neresinde olursa olsun hemen yanımıza koşan, halimizi hatırımızı soran birkaç kişiden birisidir. Sadece bize değil, herkese sonsuz bir saygı ve sevgi ile yaklaşan bir sporcudur Can Çelebi.
Can’ın benim için sadece bu özellikleri ile değil, farklı özellikleri ile de değerlidir. Yakışıklı, solak, uzun boylu, yetenekli olmasının dışında, başka özellikleride vardır Can’ın. Şiir yazar, iyi bir okuyucudur, klarnet çalar. Hentbolun sesini duyurmak için, hentbolun çok daha iyi yerlerde olması için çalışan, çabalayan, emek veren ve bunun için çok gayret sarf eden bir kişidir Can. Mesela kendisine ait Can Celebi (CÇ Official Team) adı altında bir blogu vardır. Kişisel sponsoru olan tek hentbolcudur. Güzel gollerinden derlediği bir VTR’yi hentbolda ilk hazırlayanda Can Çelebi’dir. Anne ve babasının resimlerini vücuduna dövme yaptıracak kadar ailesine önem veren duygu dolu, hassas ve çok farklı bir sporcudur Can Çelebi.
Yarın, Can için çok önemli bir gün. Yeni, yepyeni, ümit dolu, heyecanlı, biraz hüzünlü, ama daha çok mutlu bir yolculuk başlayacak onun için. Yeni bir sayfa açılacak. Yeni bir hayata, yeni bir ülkeye, yeni bir takıma dahil olacak. Bambaşka bir salonda, tanımadığı sporcularla, bambaşka bir hentbol anlayışıyla ve temposuyla tanışacak. Yarın Can, transfer olduğu yeni takımı Hırvatistan’ın RK Nexe Nasice takımı ile antrenmanlara başlayacak.
Hırvatistan veya eski Yugoslavya hentbolu. Hentbolun hep zirvesinde olan bir ülke. Hep en iyi sporcuların yetiştiği muhteşem bir hentbol ülkesine gidiyor Can.
Yetenekli sporcularımızın zamanla kaybolduğunu görüp üzülen bir kişi olarak Can’ın Hırvatistan’a gidiyor olmasından büyük mutluluk duyuyorum. Yeliz Özel’in, 2011-2012 sezonunda, C.S. Oltchim Rm Valcea ile Bayanlar Şampiyonlar Liginde, geçen senenin Şampiyonlar Ligi şampiyonu Györi Audi ETO KC ile oynadığı yarı final maçını Sports tv’den izlediğim günleri hatırlıyorumda.. O gol attığında bizde en az onun kadar çok seviniyorduk veya top kaybettiğinde onun kadar çok üzülüyorduk. Şimdi futbolseverlerin Arda Turan’ı takip ettiği gibi. Arda’nın İspanya’ya gittikten sonra, sadece futbolundaki değil, yaşantısındaki tüm değişiklikleri takip ettiğimiz gibi.
Şimdi bizde hentbol camiası olarak Can’ı takip edeceğiz. Bu senenin onun için geçiş dönemi olarak geçeceğini düşünüyorum. Her yönüyle. Antrenmanda zorlanacak, maçta heyecanlanacak, çok az zaman alacak, belki kimse pas vermeyecek. (Hidayet Türkoğlu’nun NBA’de ki ilk yıllarını bir hatırlayın.) Ama bir süre sonra uyum sağlayacak, sistemi öğrenecek, mücadele etmesini öğrenecek, antrenörleri alınmasın ama, gerçek hentbolu öğrenecek.
Göreceksiniz, zamanla çok farklı bir Can Çelebi izleyeceğiz. Transferi ilk duyduğumda, “Başka sporcular yurtdışına gitsin, sen sakın dönme” diye bir tweet atmıştım. Gerçekleşmesini istediğim en büyük arzumda budur. Çok sayıda hentbolcunun yurtdışında oynaması. Bu nedenle Can’ın transferini çok önemsiyorum. Fizikleri ve yetenekleri ile yurtdışındaki hentbolculardan hiçbir farkı olmayan ama, gerek anlayış, gerek antrenman, gerek ligdeki kalite nedeniyle burada yok olan diğer hentbolcular için örnek olacağını düşünüyorum. Tabii birde antrenörlerimiz içinde örnek olacağını düşünüyorum. Kaliteli bir lig, kaliteli bir kadro, sistemli, planlı ve amaçlı yapılan antrenmanlar sonucunda, bir sporcudaki değişiklikleri görmelerini istiyorum.
Bu nedenle hentboldaki herkesin Can’ı takip etmelerini istiyorum. Can Çelebi Hırvatistan’da herşeyi yeni baştan öğrenecek. Top tutmasını, pas vermesini, nereye hareket edeceğini, nasıl şut atılacağını…Tıpkı bizim yıllar önce Rezanov’dan öğrendiğimiz gibi. Ama bir şeyden de çok eminim. Nexe takımıda Can’dan çok şey öğrenecek. Çünkü pırıl pırıl bir genç kadrolarına katılıyor. Tertemiz, özellikli ve bizi en güzel şekilde temsil edecek bir sporcu takımlarına katılıyor.
Başarılar, bol şanslar ve en güzel temennilerimiz senin için Can. Yolun hep, ama hep açık olsun.
