Klasspor - Yetkiner Mayda - Hasta adam! yazısı

Site İçi Arama


HASTA ADAM!

3313 Okunma


Gençlerbirliği Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerini tanımlayan "Hasta adam"ı oynuyor.

Kulüpte yaşananlar anlamsız ve aptalca...

Kimse ne yaptığını bilmiyor... Son 3-4 yıldır hep keseden yeniyor... Gelip forma giymeden veya 1-2 maç oynayıp yüz binlerce doları cebine koyup memleketinin yolunu tutan topcuların sayısını İlhan Cavcav da, Cem Onuk da hatırlamıyor.

Diğer yöneticiler ise işine bakıyor... Onların hedefi hasta adamdan geriye kalan parselleri toplamak...

Seçim kazanmak için kulübe 3 günde 1200 üye kaydedenler şimdi onlarla birlikte Gençlerbirliği'nin geçmişini de siliyorlar.

Ayhan Sümer ve Öner Aktürk gibi yılların Gençlerbirliği'ne verenleri bile 120 YTL için silmeye kalkanlar, Gençlerbirliği'nin tarihini hikaye tarzında yazan ve bir kuruşu ücret almayan Tanıl Bora'yı da üyelikten atıp kulübün bundan yola gönül üyeleri ile devam edeceğini açıklayabiliyorlar.

Hürriyet Gazetesi'nde Enis Safi'nin demecini okurken kendimi "Ne aptalca" demekten alamadım.

Hafızam beni yıllar öncesine götürdü... 

Birinci ağız İlhan Cavcav'dan dinlediğim için anlatmakta sakınca görmüyorum...

Bir gün vaktin Bursaspor Başkanı Cavit Cağlar İlhan Cavcav'ın fabrikasına gelir. "Aman başkan bu maçı bize verin. Yoksa düşeriz" der... İlhan Cavcav ise "Cavitciğim sen ne dediğini biliyormusun. Öyle şey olurmu" der. Bu arada Cavit Çağlar yanındaki adamını arabaya gönderip çantayı getirmesini ister. Çanta gelir. Çağlar içini açar... Çantada 25 bin lira vardır. Cavcav "Kesinlikle olmaz. Dünyaları verseniz ben maçı satmam" der ve Çağlar ve adamını gönderir.

Gel zaman git zaman Cavcav ile Çağlar karşı karşıya gelirler... Çağlar pis pis gülmektedir. Cavcav işkillenir ve sorar "Niye gülüyon"

Çağlar da lafı gediğine koyar "Sen 25 bin lirayı almadın ama ben iki futbolcuna 15 bin lira verip maçı kazandım. 10 bin lirada bende kaldı" der...

Bu da nereden çıktı demeyin... Olaydaki 3. kişiyi tahmin etmişsinizdir. O kişi şimdi gönül üyeliğinden bahsedip Cavcav sonrasından parsa kapmak için "aptalca" açıklamalar yapıyor.

Gençlerbirliği maden ki gönül üyeleri ile devam edeceti, niye Enis Safi gazetelere açıklama yapıp "Ey Gençlerbirliği üyeleri biz kulüpte yeni bir yapılanmaya gidiyoruz. Şu sürede üyelik aidatlarını yatırmayanların üyelikleri silinecektir" demedi...

Bir çoğu yanlış adreslere gönderilen mektuplar sonrası 1000'e yakın üyenin kaydı silindikten sonra "Gönül üyeliği"nden bahsetmek ne kadar aptalca değil mi?

Atilla Aytek neden ayrıldı?

Gençlerbirliği'nde yıllanmış çınarlar Zeki Ünaldı, Atilla Aytek, Ertuğrul Derer, Yaşar Durak, Şahin Tuğrul ve Ercüment Tunçalp'in İlhan Cavcav'a karşı başlattığı alternatif yönetim hareketinin çıkış kaynağı gizlice yapılan ve Gençlerbirliği yapısına uymayan üyelerdi. Şimdi İlhan Cavcav ve ekibi bu yanlıştan dönerken Gençlerbirliği'nin hafızasını da yok etmeye çalışıyorlar.

Kulüpte neler oluyor?

CHP Milletvekili Fatih Atay yöneticilerin ayaklanmasına rağmen genel sekreterliğini sürdürüyor. Hem de "üye kabul komisyonunda" görev yapıyor.

Şimdi bunda ne var diyeceksiniz? Peki bu kulübün siyasallaşmasına neden olmaz mı? Üyeler bunun için mi istifasını istedi... Yarın başka bir partinin milletvekili aynı görevi yaparsa ve Fatih Atay'ı örnek gösterirse buna kim engel olacak...

"Üye kabul komisyonun" diğer üyesi ise Ufuk Özerten... Ufuk Özerten, Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu yönetim kurulu üyesi... Hiçbir kulüpte faal olarak görev yapamaz... Ama ne hikmetse günleri Gençlerbirliği kulübünde geçiyor.

Cavcav ne zaman basın toplantısı yapacak?

Gençlerbirliği Mali Asbaşkanı 3-4 ay önce kulüpte türlü yolsuzluklar yapıldığını iddia edip defterleri noter kanalı ile istemişti. Gazeteler ve televizyonlara da yansıyan iddialar için uzun süre sesiz kalan İlhan Cavcav kulübün internet sitesinde açıklama yapıp suçlamalara cevap vermek için basın toplantısı yapacağını açıklamıştı.

Ancak ne hikmetse iki gün sonra ameliyat masasına yatan Cavcav, peş peşe operasyonlar geçirmişti.

Basın toplantısı ve iddialar unutuldı gitti. 

Ne güzel senaryo değil mi? Hiç de aptalca değil...

Ameliyat olacağı 15 gün önceden belli olan Cavcav, ameliyat günü basın toplantısı yapacağını söyleyip sabah soluğu ameliyat masasında alıyor..

O Cavcav daha sonra çıkıp kulübe geliyor kötü gidişe el koyuyor ama ne hikmetse basın toplantısını unutuyor...

Unutmadık unutturmayacağız. 

Cumhuriyetle yaşıt Gençlerbirliği bu leke ile yaşayamaz... İlhan Cavcav, kamuoyunu ve "gönül üyelerini" rahatlatacak belgeleri ortaya koyup mutlaka o iddiaları çürütmelidir.

Yoksa kendisi gibi hasta adam Gençlerbirliği bu lekeyi kaldıramaz ve Allah gecinden versin soloğu amatör kümede alır?



 

Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.
5
adınla yazsaydın
29 Aralık 200817:34
aptala diye rumuzla yazan sahıs anlaşılan klupte birisin bak arkadas adıyla yazmıs oyle ahkam keserek sallamak kolay sende adınla yazda ne kadar erkeksın gorelım
4
Yetkiner MAYDA
24 Aralık 200822:43
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayan çalışanlarla işim olmaz. Öncelikle ne demek istediğimi anlatayım. Çünkü bazı insanlar anlama özürülü oluyor sizin gibi... Ben Cavcav'a maç sattı demiyorum. Bursaspor başkanının çantasını taşıyan, yani şike parasını taşıyan kişi şimdi Gençlerbirliği'nde çok önemli bir yönetici diyom. O yönetici diyor ki "Bundan sonra gönül üyeleri ile yola devam edeceğiz" diyor. Yani kulübü şike paralarını taşıyanlar yönetiyo diyom.... Anlamadıysan bir de ingilizce yazayım... Ben onu eleştiriyorum. Ayrıca ben profesyonelim. Kimse bana durduk yerde ekmek vermedi. Yaptığım işin karşılığı aldım. Ben dilenci değilim. Kimse bana ekmek parası vermez. Ama emek vermeden kulüpten çalanları da eleştiririm. Aldığımdan çok şey kulübe kattığıma inanıyom. 1986 yılından buyana çalışıyorum. İşsiz kaldığımı hatırlamıyorum. Ben sokaktan gelmedim. Mesleğim, işim gücüm var. Gerekirse aileme bakmak için pazarda soğan patates satarım. Ama evime namuslu para götürürüm. Bilmiyosan şuşu da söyleyim. Ben ayrıldığım yere dönmem. Bırakın çağırmayı kırmızı halı serseler gitmem. Hırsızlarla arsızlarla işim olmaz. Benim için zengin değil Atilla Aytek gibi yaşamını emeği ile sürdüren onurlu insanlarlar daha değerlidir. Eğer biraz delikanlı isen ismini yazarsın. Ben yazdığım her habere imza atıyorum. Öyle haricçten gazel okuyup delikanlılık yapmayalım.
3
ne oldu
24 Aralık 200822:17
yayınlamadın yazıyı yetkiner mayda zormu geldi zorunamı gitti
2
aptala
24 Aralık 200822:12
ya adam maçı satmamış şerefiyle sende ne ğüzel anlatıyon sende bu kulübün sayesinde bir yerlere geldin ama ne hikmetse kulübün yaptığı yanlışlardan kendine pirim yapmaya çalışıyon eğer mulafetin yalakalığını yapacaksan unutma burada ekmek yedin çoluğuna çocuğuna ekmek götürdün insanlara hakaret etme adam gibi eleştir haysiyetsiz lik yapma içerdede senin gibi bi kaç satılık varmış cavit çağlar parayı vermiş satın almış inanıyorumki cav cav yada şuanki yönetim sana görev verse hemen gelirsin çünkü sende o satılan futbolcular kadar edersin muhalefette başkan adayı ddiğiniz kişi emekli maaşıylamı gençler birliğini idare edecek yoksa davul onda tokmak başka yerlerdemi olacak ne dersin zavallı parayı kim verirse düdüğüde o çalar hani nasreddin hoca misali umarım anladın sen bunu ata sözleri hiç boş değil birazda sen düşün istersen muhalefete asla sözüm yok iktidar olan yerde muhalefet olur ama adam gibi olur senin gibi bi kaç dana kavakla olmaz bu işler biz kimin nerden geldiğini gayet iyi biliyoz
1
Diaspora keçisi
24 Aralık 200812:57
Sayın Yetkiner Mayda, bütün spor medyası, sizin gibi ağır suçlamalarda bulunuyor. Bunların okuma yazmasımı yok, yoksa "sukut ikrardan gelir" sonucunamı ulaşalım ?
YETKİNER MAYDA



Yazarın Diğer Yazıları