İlhan Cavcav’ı ve Mehmet Özdilek’i biraz tanıyanlar bu krizin patlayacağını uzun zamandır tahmin ediyordu.
Geçen hafta Mehmet Özdilek ile yaptığımız röportajda da özellikle bu konunun üzerinde durmuştuk. Kimler gidecek, kimler kalacak, transferleri kim yapacak?
Olayın kilitlendiği nokta da burası oldu. Özellikle Mehmet Özdilek’in gitmesini istediği yabancılar konusunda görüşmeler kilitlendi. Mehmet Özdilek başta sözleşmeleri devam eden Milan, Petroviç ve Lekiç ile yolların hemen ayrılmasını talep etti. Cavcav’da bu oyuncular ile devam etmeyi düşünmediğini ancak bunun bir süreç gerektirdiğini söyledi. Cavcav, bu oyuncuları bedava gönderip bir de üzerine para vermeyi istemediğini , bu oyuncuları satıp kulübün kasasından para çıkmamasını sağlamaya çalışacağını hocaya aktardı. Oyuncuları direk göndermenin Gençlerbirliği’ne maliyetinin 6 milyon TL’yi buluyordu. Galatasaray maçı öncesi oteli tek ettiği için sözleşmesini fesh etme hakkı kazanmasına rağmen Petroviç’i göndermemesinin nedeni de buradaydı. Oyuncuları bedava göndermek yerine üzerine para kazanarak göndermeye çalışacaktı. Ya da hocaya öyle söyleyip yine bildiği gibi davranacaktı. (Ersun Yanal'ın 2. kez Gençlerbirliği'ne gelip 3 günde bırakıp gitmesini hatırlayanlar bu işi hiç garipsemeyecektir. )
Mehmet Özdilek de gönderilecek oyuncuların biran önce tamamlanmasında ısrarcıydı. Yaptığımız röportajda da bunu sezon biter bitmez hemen yapılması gerektiğini vurgulamıştı. Gençlerbirliği’ni biraz bilen, Cavcav’ı çok az tanıyan birisi bu süreci iyice uzatıp transfer döneminin bitmesine birkaç gün kala “Gönderemedik işte bunlarla idare et” diyecebileceğini tahmin eder. Mehmet Özdilek, önümüzdeki sezon için kadroyu biran önce şekillendirip, tam kadro hazırlık kampına girmek istediği için görüşmeler kilitlendi. Geçen sezonun son günlerinde yapılan transferlerin devrearasına kadar performans göstermediklerini düşündükçe hocaya hak vermemek de elde değil.
Asıl neden neydi?
Bunlar tabi işin hikaye kısımları. Konunun özeti Mehmet Özdilek’in başarılı olması idi. Özellikle ikinci yarı Gençlerbirliği’nin başarısının Mehmet Özdilek ile özleştirilmesinden Cavcav uzun süredir rahatsızdı. Her şey yolunda giderken, daha gündemde transfer dahi yok iken Cavcav’ın önümüzdeki sezon Özdilek ile çalışmayacağı konuşuluyordu. Sezon bitmesine doğru Mehmet Özdilek ile röportaj yapıp, özellikle transfer ile ilgili görüşünü sormamız bundandı. 30 küsür yıldır Cavcav’a maruz kalmış bir gazeteci için Cavcav’ın nereden sorun çıkaracağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
Bir de üzerine son günlerde Mehmet Özdilek’in göreve başladığından bu yana aldığı puana bakılınca takımın 4. sayılabileceğinin yazılması son ümitleri tüketti. Gazeteciler olarak “Cavcav öyle bir zamanda, öyle bir müdahale yaptı ki getirdiği hoca sayesinde Gençlerbirliği 4. sayılır” dese idik belki de gündemde şu an böyle bir konu olmayacaktı. Başarıdaki rolü Cavcav'dan çalıp Özdilek'e giydirirsek işin sonu elbette böyle olur!
Bu saatten sonra ne olur?
Mehmet Özdilek ile pazartesi günü olacağı söylenen görüşme formaliteden öteye geçmez gibi görünüyor. Cavcav ya yine ölümü gösterip sıtmaya razı etme politikası sergiler, ya da yine Gençlerbirliği’nin kapısında bekleyen hocalardan birini içeriye buyur eder. Omurgalı, düzgün futbol oynatma derdi olan bir hocayı Gençlerbirliği taraftarları hatırlarında yaşatmayı sürdürür…