Ders verdiği sınıfta çocuğu okuyan öğretmen gibi İlhan Cavcav.
Sınıfın en çalışkanı olmasına rağmen babasının ayrımcılık yapmadığını göstermek için en ağır cezayı verdiği öğrenci gibi Gençlerbirliği.
Çocuk istediği kadar derslerinde başarılı olsun, istediği kadar efendi olsun fark etmiyor. Babası sınıfta ilk cezayı ona veriyor. Yaranamıyor bir türlü çocuk babasına.
Gençlerbirliği tribünlerinin yıllardır en ufak bir kötü tezahüratla, en ufak bir saha olayı ile adı anılmıyor. Her sene en centilmen taraftar seçiliyor. Ceza almıyor, kulübüne ödül kazandırıyor. Mavi bayrak aldırıyor.
Ama gelin görün ki bu taraftar başkanına bir türlü yaranamıyor. Ne zaman Tribünlerde şiddet için devlet bir tedbir uyduracak olsa elebaşı İlhan Cavcav oluyor. Bıkmıyor, usanmıyor.
Gençlerbirliği’nin Mavi Bayrak aldığı yıllarda İlhan Cavcav ile röportaj yapmışlardı. İnsan taraftarın centilmenliğinden bahsetmesini, Gençlerbirliği tribünlerinde tel örgünün bile lüzumsuz olduğunu söylemesini beklerken Cavcav stadın güvenlik kameralarının arttırılmasından bahsetmişti. Yaptı da.
Gençlerbirliği taraftarının centilmence duruşunu bir kere bile dillendirmeden sürekli elinde tuzluk başka takımlardaki olaylardan dolayı saçma sapan bir pozisyon aldı durdu. 6222 sayılı o futbol katili kanunun elebaşlarından biri oldu. Önce kanunu savundu, ucu dokununca cezaların abartısından bahsetmeye başladı. Fenerbahçe’yi önce terör örgütüne benzetti sonra kendi çıkarttırdığı kanundaki cezayı Fenerbahçe yiyince fazla olduğunu söyledi. Kendi takımına yapılan şikenin bile savunuculuğunu üstlenme garabetine düştü.
“İlhan Cavcav bir futbol aşığı. Başka tribünlerdeki olaylardan da rahatsız oluyor, Duayenliği! ile müdahale ediyordur.” diyenler olabilir. Futbolu o kadar seven bir adamın teşvik primi ile ilgili, şike olayları ile ilgili söylediklerini bir hatırlayıversin mümkünse. Tribün olayları futbolu ne kadar kirletiyor ise saha ve saha dışı olaylar ondan çok daha fazla kirletmiyor mu? Geçelim bu işi.
Şimdi gündemde e-bilet uygulaması var. İnsanları fişleyen, statları modern hapishanelere çeviren bu kanunun da en amansız savunucusu Türkiye’nin en centilmen takımının başkanı İlhan Cavcav. Karaborsa bitecekmiş, kulüplere para gelecekmiş geyiklerini çevirip duruyor. Senin kulübünde karaborsa mı var? Yıllardır taraftarın kombinesini, biletini alarak maça gelmiyor mu? Sen bu memlekette bu işlerin nasıl yürüyeceğini en iyi anlatabilecek, örneklendirebilecek adamsın. Kulübünün para sıkıntısı var gibi 3 kuruş daha fazla para kazanmak için kendi taraftarının fişlenmesini savunuyorsun. Bir kere de başkanı olduğun camia ile aynı yerde pozisyon al be adam.
Yordu artık, sıktı artık. O kadar cahil ki! Gençlerbirliği taraftarının e-bilete göstereceği tepki ile kulübün gelecek sene daha büyük zarar göreceğini bile fark edemiyor Cavcav.