Bizim duayen başkan için söylenecek artık söz bulamıyor, kendisi için boş köşe yazıları yayınlamayı düşünüyorken sağolsun yine saç baş yoldurmayı becerdi.
Kasasındaki milyon dolarlarla her sene takımı yerlerde süründürmeyi becerip, bir de ortalıkta duayen diye gezebilmek için bol masraflı bir PR çalışması gerekir. Son 10 yıldaki en büyük başarısı da bu olsa gerek.
Kendisine şakşak çekmeyi beceren, kendisi istemediği sürece bırakmaz diyebilen yönetici müsveddeleri ile kulübü yönettikten sonra Cavcav’ın saçmalama lüksünü bol bol kullanmasından doğal ne var.
Cavcav’ın son bombası Fenerbahçe’ye borç vermesi. 3 Temmuz şike süreci sonunda maddi anlamda zor duruma düşen Fenerbahçe’ye Gençlerbirliği borç vermiş. Üstelik faizini de istemeyecekmiş. (Bunun günah ile bir alakası yok. Tamamen sevimli görünme çalışması) Gülsem mi ağlasam mı bilemedim.
3 Temmuz sürecini bir hatırlayalım. Gençlerbirliği – Fenerbahçe maçında şike yapıldığı tespit edilmiş, Türk mahkemelerinde ve UEFA nezdinde tescil edilmiş. Yani İstanbul’un sarı lacivertli güzide kulübünün başkanı Gençlerbirliği maçının skorunu satın almış ya da almayı denemiş. Tribünde maç izleyenlere skoru belli bir müsabaka izletmiş. Olay belli, karar belli.
Peki bizim duayen başkan ne yapmış?
Bizim duayen başkan zor durumdaki Fenerbahçe’ye yardım olsun diye 250 bin liralık hissesini Gençlerbirliği’nin kulübünün kasasındaki para ile satın alıyor. Yetkisi var mı yok mu orası ayrı bir hikâye. Kendini kulübün tanrı katında gören bir başkanın böyle bir şey için yetki aramasına tabii ki gerek yok. Ama işin özü Gençlerbirliği’nin nasıl yönetildiğinin göstergesi. Kendi maçında şike yapanların resmi sponsorluğunu üstlenmek hangi akıl, hangi mantık ile açıklanabilir.
Fenerbahçe’den gol yiyince rakip takım yöneticileri ile “ÇAK” yapan 2.başkanların olduğu bir yönetim elbette Cavcav’ın böyle bir dengesiz hareketine ses çıkarmaz. “Çok iyi düşünmüşsün başkanım” şakşakçılığını üstlenir.
Gelelim olayın bir başka boyutuna. 3 Temmuz süreci sonrası Süper Ligde zor durumda olan takım Fenerbahçe değil Ankaragücü idi. 3-5 bin dolar ödeyemediği için futbolcuları serbest kalan ezeli rakip, ebedi dost Ankaragücü’nde futbolcular ellerini kollarını sallayarak gitti. Futbolcular ıslak formalar ile sahaya çıktı, tesislerinde bazı günler yemek bile olmadı. İyiliksever duayen başkan İlhan Cavcav da komşusunda yangın varken, uzak diyarlardaki kendi maçında şike yapanlara yardım etmek için kulübün parasını seferber etti. Faiz de almıyor üstelik.
Afferin duayen başkan, AFFERİN