Ankaragücü’nde yaşanan güzel şeyleri sayfalarımıza taşımayı özlemişiz.
Son birkaç aydır kulüpte yaşananlar kulübün üzerindeki ölü toprağını resmen attı. Diriliş kampanyası ile yaratılan hava camiaya bir moral, bir inanç getirdi.
20 bin tane satılması planlanan kombinenin şimdiden 6 binden fazlasının tükendiği söyleniyor.
Buradan gelecek 2 milyon TL’den fazla kaynak kulübe nefes aldıracak.
Kulüpte futbolcusundan, personeline, antrenöründen, malzemecisine herkes yaşanan kötü yıllar ardından oluşan havadan çok memnun.
Şehirde dolmuşların, minibüslerin arkaları Ankaragücü çıkartması ile donatıldı. Ayrı bir renk, ayrı bir coşku var Ankara’da.
Cavcav’ın Bent Ahlat döneminde yaptığı ayak oyunları ile ele geçirdiği 19 Mayıs Stadyumunda Ankaragücü’nün oynamaya devam edecek olması bile hatırı sayılır bir başarı sayılmalı.
Hayaller önümüzdeki sezon Ankaragücü’nün tekrar PTT 1.Lige çıkması üzerine kuruluyor. Tüm camia Diriliş sloganı ile neredeyse bir bütün oldu. Kenetleniyor, inanıyor, hazırlanıyorlar.
Mehmet Yiğiner ve yönetiminin Ankaragücü’nün bu Ankaragücü’nden başka kurtuluşu olmadığını fark edip çalışmalara başladığı günden bu yana gerçekten yapılanlar ayakta alkışlamaya değer…
İnkar eden taş olur…
Ancak…
Hayaller dünyasında bazı gerçekler çabuk unutulur. Bu gerçekleri unutarak kurulan hayallerin de yıkılması kolay olur. Feridun Düzağaç’ın şarkısında söylediği gibi “Yalanlar istiyorsanız yalanlar söyleyelim” ama incinen sonunda Ankaragücü olacaktır.Onun için dost acı söylermiş. Kötü adam olmayı göz önüne alarak bazı gerçekleri acı da olsa dillendirmek zorundayım.
- Melih Gökçek’in "Bu takım her sene bir küme düşerek amatöre gider" söylemi bu sezon iflas etti. Eminim çok üzgündür Melih başkan ama bu takımın küme düşmez.
Ancak katılırsınız ya da katılmazsınız bana göre Ankaragücü’nün mevcut kadro yapısı ile PTT 1. Lige çıkması da çok zor. Ne kadar kadronun tecrübesinden, gençliğinden bahsedilse de ortada adil bir mücadele vermeye yetecek bir kadro yok. Grupta iddialı Alanya, Diyarbakır BB, Nazilli, Bandırma gibi takımlar hem kadrolarını koruyup hem de iyi transferler yaparlarken Ankaragücü’nün birçok mevkide eksik futbolcusunu tamamlayamadan sezona başlaması bir çok hayalin erkenden yıkılmasına neden olur.
Eğer Ankaragücü yönetimi Diriliş kampanyası ile yarattığı havayı şampiyonluk ile taçlandırırmayı kafaya koydu ise yapması gereken en önemli hamle transfer yasağını kaldırmak.
Göreve başladığı günden bu yana 7 milyon TL ödeme yaptığını söyleyen, 2 milyon TL’de kombine satışından gelir bekleyen bir yönetimin transfer yasağını nasıl kaldıramadığını anlamakta zorluk çekiyorum. Daha şubat ayında 3 milyon TL’ye kaldırılacağı söylenen transfer yasağı için 9 milyon TL bulunup kaldırılmamış olması ise gerçekten düşündürücü. Liglerin başlamasına daha vakit varken Yiğiner yönetiminin çok hızlı bir şekilde transfer yasağını kaldırarak hayallerin gerçek olmasını sağlaması lazım.
Diriliş gibi kampanyalar tek atımlık mermi gibidir. Eğer attığın zaman hedefi vuramazsan o mermiyi doldurmak için tekrar barut bulmak zorlaşır. İnsanları bir hedefte kenetlemek zor iştir. Becerdiğin zaman her zaman insanları yanında olduklarını düşünürsün. Ama o ilk kenetlenmede başarılı olamazsan tekrar çağırdığında çevrende kimseyi bulamazsın. Eğer Diriliş kampanyasında hedefi PTT 1.Lig olarak koydu isen Ankaragücü yönetimi bunu sağlamak için gerekli hamleleri mutlaka yapmak zorunda…
- Ankaragücü yönetiminin acil bir şekilde kongresini yapması lazım. Bent Ahlat’ın kongrede yaşanan mali tabloların oylanmaması nedeni açtığı davayı kazanması kesin gibi görünüyor. Bu işin şakası da yok. Hem mali tabloların oylanmaması, hem tüzük tadilatlarının gazetede ilan edilmemesi Yiğiner’in seçildiği kongrenin iptali için yeterli bir neden. Gökçek yönetimini indiren Yargıtay kararını bile bu kongrenin neden iptal edileceğine çok net referans olur.
Sezon ortasında gelecek bir mahkeme kararı ile kulübün tekrar kongre sürecine girmesi her ne kadar delege hakimiyeti Yiğiner yönetiminde olsa da kulübü ciddi sıkıntıya sokabilir. Yiğiner ve yönetimi bir an önce gerekli çalışmaları tamamlayıp sezon başlamadan bu sıkıntılı süreci bertaraf etmesi gerekiyor.
Mahkeme kararı sonunda yönetiminin “Harcama yetkisi bulunmaması” çıktığında bunun yaratacağı hukuki sıkıntılardan Yiğiner yönetiminin Gökçek kadar kolay kurtulamayacağını da unutmamak gerekiyor.
Gökçek yönetimi de zamanıyla kongrenin iptal davasını önemsemiyor, “Bize bir şey olmaz” rahatlığı ile davranıyordu. Sonuç ortada. Ankaragücü 2.ligde Diriliş mücadelesi veriyor ise nedeni o zaman yaşanan umursamaz tavırdan kaynaklı.
Umarım hayaller gerçek olur, 19 Mayıs stadında Ankaragücü’nün şampiyonluk kutlamalarını sayfalarca haber yapabiliriz. Ankaragücü camiası bir bütün olduğunda aşamayacağı sorunun olmadığını biliyorum. Ama bile bile lades demenin de anlamı yok...