Trabzonspor’un topladığı puanların yeterli olduğunu ve oynadığı oyunun gelecek için olumlu sinyaller verdiğini söylemek mümkün değil ancak bu yönetim istifa etsin, teknik direktör bir dakika yerinde durmasın, şu şu şu oyuncuyu kulübede dahi görmek istemiyorum söyleminde bulunmayı gerektirmez…7 tane oyuncu transfer eden, sezona kötü başlangıç yapan ve sakatlıklardan dolayı ideali yakalama noktasında problemler yaşayan takımın üzerine şuursuzca gidilmeye devam edilirse bu sezon Trabzonspor için kayıp yılı olur…Zaten kayıp yılı değil mi diyenlerimiz de mutlaka vardır ancak kazanç yılını puan tablosuyla aynı paralel de tutmamalıyız…3-4 haftadır oynattığın Zeki’yi kazanacağın varsa da baskılı süreçte kaybetme noktasına gelebilirsin…
Aslında Şenol Güneş’e gelmek istiyorum…Takım kötü oynuyor ve bunun sorumlusu taraftarın gözünde Şenol Güneş…Hay hay…İstifa etsin mi? Edebilir ve yerine mutlaka biri bulunur hatta sezon başlamadan kulisleri de yapılmıştır yapılmaya da devam ediyordur…Peki Trabzonspor’un 2000 yılından beri sezon içerisinde görevi bırakan ya da bıraktırılan teknik adamlarından sonraki başarı grafiğinin nasıl olduğundan haberdar mıyız?Haberdarız fakat oralara girmek istemiyoruz çünkü biz aynı yüzü 3 sezondur görmekten sıkıldık, artık kulübe de değişim istiyoruz…
Yeni gelen teknik adamın takıma yeni bir oyun sistemi entegre edeceğini, kafasında oluşturduğu doğruların oyuncu karakterleri üzerinde olumlu olumsuz etkilerini ve hatta sezon başı güç bela transfer edilen bazı oyuncularla çalışmak istemeyeceğini düşünmüyoruz…Bunlar gerçekten olasılıklar içerisinde, olur ve zamanında da oldu…Kabul edelim ki yeni gelen isimler camialara kısa da olsa farklı havalar katıyor mesela Rijkard’ın gidişinden sonra göreve gelen Hagi’nin Kadıköy’den alınan 1 puandan sonra oluşturduğu atmosfer gibi ancak sezon içerisinde gelen isimlerin takımlarına direk katkı sağlama noktasında örnekleri çok az sayıda ve bu isimler zaten şu anda şampiyonluk yaşamış kulüplerin teknik direktörleri…Kollarından tutup getirme gibi bir durum da söz konusu değil…
Aslında Şenol Güneş’in sezon içerisinde takımdan ayrılmasını istemeyen bir Şenol Güneş muhalifiyim…Şenol Güneş’in sezon öncesi süreçte Trabzonspor’a zarar verdiğini ve o süreçten bugüne kadar zararın devam etmesine rağmen yerine gelecek ismin ilaç olabileceğini düşünmüyorum…Mesela Janko transferi…Janko’nun hazır olup olmamasından ziyade Şenol Güneş’in oyun planına uygun olmadığından üzerinde durulmadığını düşünüyorum…Siz teknik adam olarak transferi başkasına yaptırırsanız ‘’ bu adamdan ben de zaten 3 tane daha var’’ düşüncesine kapılıp Halil tercihini ön planda tutabilirsiniz…O bölgeye Şenol Güneş’in kendi izleyip alınmasına onay vereceği ; süratli, rakip defansı boş koşularıyla dağıtan ve orta saha elemanlarını yaratıcılığa teşvik eden bir oyuncu takımı farklı bi hale büründürebilirdi…Janko kötü diyemeyiz fakat sırtı kaleye dönük oynayan futbolcumuz yok muydu sorusu geliyor akıllara…Ne yazık ki şu an da Trabzonspor’un oynadığı futbol durarak oynanıyor ve öne hamle namına en ufak bir hareket yok…Rakip takım stoperlerine sırtımızı yasladık ve onlara gelecek sezon ki transferleri için güzellik yapıp sevap kazanıyoruz…
Bu oyun şablonunda, bu sezon beraberlikler takımı oluruz gibi görünüyor…Kralı gelse Halil’e vites attıramaz, Zokora’yı maestro yapamaz çok çok yanında oturtur…Haa yeni bir isim gelse ne kaybederiz düşüncesi de hakim olabilir eyvallah derim ancak şunu da belirtmekte fayda var Trabzonspor bir İdmangücü değil...Kendini teknik adamlık mesleğinde geliştir(e)meyen ve kanıtla(ya)mayan isimleri Trabzonspor bünyesine katamaz…Trabzonspor teknik direktörlüğünde her kimin gözü varsa çalışsın, çabalasın kardeşim…Bir şeyler göstersin bize…Biz de ‘’bu giderse arkamız sağlam’’ diyelim…Her iyi futbolcudan iyi teknik direktör olmuyor, görüyoruz..