Takım neden bu hallere geldi, kimler suçlu ya da ne yapmak lazım tartışmaları artık çok bir ifade etmiyor, çünkü bu yazıları ben ve herkes defalarca yazdı, çizdi ve konuştu ve bütün olayları da herkes biliyor. Şu an tek gerçek sahipsiz kalmış, kötü yönetilen ve amatör ruhu ile oynayan çocukların oluşturduğu ve tribünde de yalnız bırakılmayan bir Ankaragücü’nün varlığıdır bu yüzden de bu takımı yazmak ve konuşmak gerekir.
Her maç olduğu gibi sahada yine canla başla mücadele eden ama tecrübesiz ve morali kolay bozulan bir takım seyrettik. Mağlubiyet golünü yiyene kadar da başa baş bir oyun vardı bu golden sonra takım dağıldı. Buraya kadar her şey normal de bu takım niye her maç hemen dağılıyor işte burası önemli, burada tek etken tecrübesizlik değil .Zaten kısıtlı imkanlarla ve dar kadro ile maça çıkacaksınız bir de yetmezmiş gibi her maç ama istisnasız her maç hakemleri de yenmek zorunda kalacaksınız. Şu bir gerçek ki bu kadar hata Fenerbahçe’ye yapılsa onlar bile maçları döndüremezdi ki biz bu kadro ile nasıl dağılmayalım.
Yanlış hesaplamadıysam maç başına yediğimiz penaltı 1’ in üstünde ve bunların çoğu haksız verilmiş, sayılmayan gollerimiz verilmeyen penaltılarımız ve faulden yediğimiz golleri de sayarsak bunların tesadüf olması da imkansız.Belki özellikle Ankaragücü ile uğraşılmıyor olabilir ama en azından sahipsiz ve kulissiz bir takım görüntüsü çizdiğimizden hakemler bu kararları aleyhimize verirken çok rahat davranıyorlar ama ben yine de art niyet arıyorum. Dünya tarihinde aleyhine bu penaltı ortalaması ile oynayan başka takım var mı bilmiyorum.
Sorun bu hatalar ile mağlubiyetlere haklı mazeret üretmek değil tabii ki takım bu duruma düşmese bunları yaşamazdık ve bu duruma düşmesinde katkısı olan herkes eşit derecede suçludur. Asıl sorun her şeyini ortaya koyarak oynayan bu çocukların hakkını ve emeğini çalmak ve bu tarafatarı çileden çıkartmak ki bu da bize para ve saha kapama cezalarına dönerek geri geliyor.Ben aynı şeyleri yazmaktan bıktım, burada söylenecek tek güzel şey bu gençlerin mücadelesini takdir etmek ve özellikle Timur ve Gökhan gibi çocukların başarısı ile övünmek ve tribünleri dolduran taraftara teşekkür etmek.
Ankaragücü iddia programında hiçbir zaman favori olmadığından genellikle ganyanı yüksek gösteriliyor ben de buna alternatif olarak düşündüm maçlar genellikle Ankaragücü, rakip takım ve hakem arasında oynanadığından(sonuca etki bakımından) bizim maçlar için hakemlere de ganyan oranı verilmesini mantıklı buldum en azından sistem kuponlarında denenir.