Bu takım bu sene her maçında iyi bir mücadele ortaya koymuş; ya tecrübesizlik ya da sahipsiz olduğundan ve iyiliğini istemeyenlerin yaptığı kulisler ile hakem hatalarından dolayı galibiyete ulaşamamıştı. Buna rağmen her maç rakibi ile dişe diş oynamış, gol pozisyonları bulmuş hiçbir maçı rakibinden daha kötü bir oyun sergileyerek kaybetmemişti.
Tribünler çok dolu olmasa da (Gecekondu hariç) coşku açısından özlenen Ankaragücü tribününü hatırlattı. Futbolcuların inancı, azmi ve heyecanı da beni kupayı alan Ankaragücü dönenme götürdü. Maç sonu o genç çocukların sanki futbolcu değil de birer taraftar gibi tribünlere koşması, tribünle karşılıklı tezahürat yapması çok özlenen bir tabloydu. Melih beyin güdümündeki o çok güçlü kadro hiçbir maçı taraftar için oynamadı ve neredeyse hiçbir maç sonu tribünlerle kaynaşma olmadı. Burada Ümit Özat’ın da Melih beyin etkisi altında olması ve futbolculara bu anlayışın aşılanması büyük etkendi. Ben bu çocuklarda çok eskiden hissettiğim Ankaragücü ruhunu yeniden gördüm. Ankaragücü taraftarı heyecan için var olan, futbolcusunun sahada kendini parçalamasını isteyen ve skor ile değil ortaya konulan futbol ile futbolcusunu değerlendiren özel bir taraftardır. Geçen sene maç seçerek ve Melih beyin güdümü ile oynayan veya oynamayan, Ümit Özat’ın isteği doğrultusunda taraftardan uzaklaştırılmış ve sanki çok fazla başarılı olması istenmeyen, sönük, taraftarı ile mesafeli ve inançsız bir Ankaragücü takımı vardı.
Neredeyse tüm sezonu Cemal-Melih kayıkçı kavgası, ruhsuz futbolcular, antipatik bir antrenör ile tatsız tuzsuz geçirip futboldan soğuduk. Ayrıca o kadar iyi bir kadroya rağmen ligi 13. bitirip övünmeyi de anlamak mümkün değil. Bu sene onun bunun güdümünde olmayan, para için oynamayan, kendileri de Ankaragücü ruhu taşıyan ve tribündekileri ağabeyleri, kardeşleri için oynayan, maç sonu o tribünleri kucaklayan, yenilgi sonrası başı önde tünele giden onurlu ve sahada inançlı bir takım izliyoruz.
İşte Pazar günü de bu takım bu ruh ile üstelik yine kötü bir hakem yönetimine rağmen Kartalspor’u taraftarının da desteğiyle yendi. Sahada F-İ-T (Futbolcu-İnanç-Taraftar) bir Ankaragücü vardı ve bu galibiyet için yetti. Bu şekilde devam edersek daha çok galibiyet alırız.