Son yazımı, “Ankaragücü sevgimi sandığa kaldırıyorum,” diyerek kapatmıştım. Fakat şu an hem güzel hem kötü gelişmeler sonucunda sevgimin sandıkta daha fazla kalamayacağını anladım. Son zamanlarda aldığım güzel haber, tribünlerdeki bazı kardeşlerimin başlattığı “SADECE ANKARAGÜCÜ” adı altında toplanıp birlik olmak istemeleri ve grupçuluğun karşısında olmaları… Ne kadar güzel! Duyması bile keyifli… Artık tribünlerimiz bir gelir elde etmek için değil, tamamen Ankaragücü sevgisi için takımı alkışlamalı ve desteklemeli. Takımın durumu ortada… Borç almış başını gidiyor. Transfer yasağının ne olacağı belli değil… Lige eksi 6 puanla başlama durumu söz konusu… Taraftar olsun, yönetim olsun, oyuncularımız olsun bu durumda yapılacak tek şey bu asırlık koca çınara destek vermek... “SADECE ANKARGÜCÜ” adı altında toplanan bu kardeşlerimle güzel bir sohbet ortamı yakaladık ve neler neler konuştuk. En çok hoşuma gidense, ilk maçımız olan Kayseri deplasmanına çok kalabalık gitmeleri ve herkesin deplasman masraflarını kendi cebinden karşılamasıydı. Eğer bu sistem oturursa, gücü olan herkes kendi parasıyla maça giderse, o zaman inanırım gerçek Ankaragücü sevgisine. Yıllardır adımız çıkmış bedavacılar diye… Bu imaj bir an önce silinmeli. Tabii ki durumu olmayan kardeşlerimize de durumu iyi olanlar destek olacak. Ama kimse kimsenin iyi niyetini suiistimal etmemeli. Takım bu durumdayken kimse çıkar peşinde olmamalı. Hep beraber böyle desteklerle hak ettiğimiz iyi yerlere gelmeliyiz. Kimse kalkıp eski yönetimleri suçlamasın. Çünkü suçun en büyüğü taraftar olarak onlardan önce bizde; bizler müsaade ettik böyle olmasına… 1. lige düşmemiz belki de daha güçlü dirilmemizi sağlayacaktır. Yaşadıklarımız, taraftar olarak hepimizin silkelenmesine sebep oldu.
“SADECE ANKARAGÜCÜ” oluşumunun hedefleri gayet güzel, fikirleri süper… Umarım böyle devam ederler ve Ankaragücü sevgisini ranta dönüştürmeden tamamen çıkarsız ve aşkla devam ettirirler. Zaten gördüğüm kadarıyla hepsinin gözünde acayip bir Ankaragücü aşkı fışkırıyordu. Hiç birinin parayla işi yok. Onları dinlerseniz siz de beni daha iyi anlarsınız. Bu oluşuma öncülük eden kardeşlerim Küçük Koray ve Rambo Ramazan'ın bir cümlesi acayip mutlu etti beni. Hemen beynime yerleştirdim ve aradan çekip aldım o cümleyi. Cümle aynen şöyle: "Biz sevgi imparatorluğunu kurmak istiyoruz." Böyle düşündüğünüz sürece biz de yanınızdayız.
Ayrıca bu kardeşlerimle bu hafta nasip olursa bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştireceğiz. Cumartesi günü oynayacağımız Adanaspor maçını sadece bayanlar ve çocuklar izleyebilecek. Biz de Çocuk Esirgeme Kurumu ve huzur evleri ile bağlantıya geçtik. Kısmet olursa kimsesiz çocuklarımız ve yaşlı teyzelerimiz bu maçta bizimle birlikte olacak. Tabii daha sonraki haftada biz onları ziyarete gideceğiz. Ankaragücü sevgisini her yerde yaşatmalıyız. Yine ilerleyen günlerde bu “Sevgi İmparatorluğu”nda neler yaşanacak izleyip göreceğiz. Bu organizasyonda emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Takımın durumuna gelince… Yaş olarak küçük ve tecrübesiz olmalarına rağmen mücadeleci bir oyun çıkaran futbolcu kardeşlerimizi tebrik ediyorum. Takımda eksikler var. Tecrübeli, takıma abilik yapacak üç ya da dört iyi transferle farklı sonuçlar alınabilir. Taraftarın bu coşkusu ve bu kadar kalabalık olarak takımı yalnız bırakmaması oyuncularımızı ateşleyecektir. Bildiğimiz gibi yönetim çok yeni ve onlardan beklenenler belli. Transfer yasağının kalkması konusunda görüştüklerini biliyoruz ve artık olumlu bir sonuç bekliyoruz. Taraftarda nasıl sadece Ankaragücü sevgisiyle ilgili bir değişim varsa bu değişimi yönetimden de istiyoruz. Karşımıza borçlar değil, soyulmuş bir kulüp değil, sorunsuz huzurlu bir kulüp çıkarmalarını bekliyoruz. Yapılacak her türlü yanlışın karşısındayız bu da bilinmeli.
Ve son sözüm “SADECE ANKARAGÜCÜ!”