Gençlerbirliği Antalyaspor karşısında uzun süre çok da etkili olamadığı maçta galibiyetle başlayarak moral buldu ve oyunun belli bölümlerindeki iyi futbolu ile gelecek için umut verdi.
Ligin ilk haftasında iki takımda galibiyetle başlamak istiyordu. Antalyaspor öncelikle geriye düşmemeyi düşünen ama asla bir puana razı olmayacak bir görüntü ile sahadaydı. Savunmada hata yapmadan, alan kapatarak ciddiyetle oynarken; hucüma hızlı ve organize çıkmayı başardılar. Oyun kontrolünü ellerinde tutmak gibi bir amaçları olmadığı için Gençlerbirliği’ne göre daha hazır göründüler. Uğur, İbrahim, Diarra’dan kurulu orta saha özellikle savunma becerisini maç içinde gösterdi. Oyunun kontrolü Gençlerbirliği’nde olmasına rağmen Antalyaspor golü bulduğu 66. dakikaya kadar çok daha fazla ve net pozisyon buldu. Bunlardan yalnızca birini gole çevirebilmiş olmaları, Başkent temsilcisi adına büyük şanstı.
Gençlerbirliği yeni kadrosu ve oyun sistemi ile oyunu tutma çabasındaydı ancak bunu yapmaya çalışırken yeterince hareketli ve istekli olamayınca rakip savunmayı rahatsız etmekte ve pozisyon bulmakta bir hayli zorlandı. Bunların üzerine bir de maçın son 25 dakikasına girilirken yenilen gol eklenince işler iyice çıkmaza girdi. Antalyaspor’un golünün geldiği 66. Dakikaya kadar Jimmy oyundan kopuk bir görüntü verirken, Lekiç hareketsiz ve ağır kaldı. Bu iki önemli hücum silahı çalışmayınca ve Azo da oyuna ağırlığını koymayınca iş Hurşut ve Zec’in şapkadan tavşan çıkarmasına kaldı. Hücumda Hurşut ve Zec maç boyunca gayretli olmalarına rağmen, Mehmet Kara’dan başka kimseden destek göremediler ve bu nedenle yeterince üretici olamadılar. Antalyaspor’un golünden sonra takım birazcık kıpırdanır gibi olsa da, bunun yeterli olmayacağını gören Fuat Çapa maçın kaderini değiştiren değişiklikleri yaptı. Etkisiz kalan Jimmy ve Lekiç’in yerine Oktay ve Artun’u oyuna dahil etti… Oktay’ın oyuna girişiyle beraber takıma hareket getirdi. Yine eksiklerine rağmen Artun, o dakikaya kadar Lekiç’in yapmadıklarını yapınca ve o dakikaya kadar sorumluluk almayan Azo, takımın değişen havasına uyum sağlayınca hızlı ve etkili hücumlar ardı ardına gelmeye başladı. On dakikalık etkili oyun sonunda Antalyaspor’un gardı bir anda düştü ve goller de geldi. Dün akşamın en iyileri Aykut, Oktay ve Zec’di. Aykut her maçta istikrarlı olarak takımın en iyisi… Oktay oyuna girdikten sonra bütün takımı uykudan uyandırdı. Zec ise 90 dakika boyunca hiç yorulmadan üretmeye çalıştı.
Antalyaspor maçı oynanmaya çalışılan oyunu göstermesi açısından çok değerliydi. Bu sene, bu maçtan anladığımız kadarıyla Gençlerbirliği oyun kontrolünü elinde tutmaya çalışan, sürekli üretmeye çabasında ve pozitif futbol oynayan bir ekip olmak için çabalayacak. Bence bu çok değerli bir geçiş ama ilk 70 dakikada gördüğümüz kadarıyla bu geçiş kolay olmayacak. Fuat Çapa bugüne kadar kolay olmayanın peşinde gitti. Bir önceki yazımda da yazdığım gibi, bu sene umut dolu olmamızın en büyük nedeni Fuat Çapa ve o daha ilk maçtan kendisine duyulan güvenin boşa olmadığını göstermeye başladı. Umarız hep böyle gider…
