Melih Gökçek ve kurmayları Ankaraspor’un lisansının iptali ile başlayan süreci Spor Toto Süper Lig’e çıkarak sonlandırmayı istiyor.
Futbol haricinde de birçok ticari faaliyeti olan Ankaraspor A.Ş. haklarını korumak için delege sıfatı ile Federasyon kongrelerine katılan Melih Gökçek’in, Aziz Yıldırım ile yaptığı pazarlıkları ve televizyonlara yansıyan bu büyük komediyi bir Ankara spor yazarı olarak görmezden gelsem de futbolsever olarak unutmam mümkün değil. (Cemal Aydın bu Federasyon kongresini de aslında hukuki zemine oturtabilirdi. Demek ki gözünden kaçırdı)
Yaklaşan Federasyon kongresinde ise başka bir komedi bizleri bekliyor. Baştan söyleyeyim. Ankaragücü Bank Asya’da oynayacak iken Ankaraspor’un Süper Lig’de mücadele etme fikri bana son derece itici geliyor. Üstelik mazlum rolüne sokulan Ankaraspor ve kaderine terk edilen bir Ankaragücü tablosu ortada duruyor iken.
Melih Gökçek ve kurmaylarının tezine göre Ankaraspor ile Ankagücü’nün birleşmesi sonucunda Ankaraspor mağdur edilmiş. Bunu Osman Gökçek’in yöneticisi olduğu Beyaz TV’deki programcılar da Ankara futbolu ile en ufak alakaları bile olmadan deli gibi savunabiliyorlar. Evet, ortada böyle bir birleşme sonucunda mağduriyetin oluştuğu doğru. Ancak bana göre bu, Melih Gökçek ile ne bağlantısı olduğu bilinmeyen ve bunca yıldır Ankara’da spor ile ilgilenmeme rağmen sahiplerini tanımadığım Ankaraspor A.Ş’nin mağduriyeti değil, kesinlikle bir kamu yararına dernek olan Ankaragücü’nün mağduriyetidir.
Ankaragücü ile Ankaraspor’un birleşmesinden önceki sezonda Ankaragücü 38 puan, Ankaraspor 41 puan toplamış. İki takım arasında ciddi bir kalite farkı olmadığını sadece bu veriler değil, o zaman Antalya’da sezon sonu tatile giden tribün liderleri de mutlaka hatırlayacaktır. Ama gel gör ki Ankaraspor’un lisansının iptal edilmesi ile birlikte Gökçek yönetiminin ellerindeki (özel transfer döneminde çoğuna hiçbir transfer teklifi gelmeyen) futbolcularını Ankaragücü’ne geçirmesi sarı-lacivertli kulübe yaklaşık 20 milyon TL’ye mal oldu. Yanlış duymadınız, Ankaragücü’nden oyuncuların ve Hikmet Karaman’ın gönderilip, yakışıklı Ankaraspor’daki futbolcuların getirilmesi ve devrearası transferler Ankaragücü’ne 20 milyon TL’ye yakın bir maliyet getirdi. Peki, ne için? 13. sıradaki Ankaragücü’nü 12. sıraya çıkarmak, 38 puandaki Ankaragücü’nü 41 puana çıkarmak için! Puan ortada, sıra ortada, maliyet ortada...
Neredeyse bütün futbolcuları yükümlülükleri ile Ankaragücü’ne aktaran Ankaraspor mağdur, ilave 3 puan için elindeki futbolcuları bedava gönderen ve üzerine yaklaşık 20 milyon lira ekstra borca giren Ankaragücü mağdur değil. Yok böyle bir mantık… Bu birleşmenin gerçek mağduru zaten düşürüldüğü duruma bakılınca bile net görülen Ankaragücü’dür.
Melih Gökçek’in de yaklaşan Federasyon kongresinde sahipleri futbol camiasınca bile tanınmayan Ankaraspor A.Ş.’nin mağduriyetinin giderilmesini istemesinin yanında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Ankaragücü’nün de mağduriyetinin giderilmesini istemesi gerekmez mi? Üstelik Ankaragücü’ne gelecek böyle bir mağduriyet tazminatı Melih Gökçek’e yakın yöneticilerin de alacaklarını tahsil için güzel bir imkân oluşturur.
Cemal Aydın’ı da es geçmemek gerekir. Zamanıyla Federasyon delege listesinde adı geçmeyince sinirlenip, mevcut yönetimi indirmek için delegelerden imzalar toplayan, denetleme kurullarını seferber eden Cemal Aydın ve ekibi de bu kadar önemsedikleri delegeliğin hakkını vermelidir. ANKARAGÜCÜ DELEGESİ olarak federasyon kongresinde ANKARAGÜCÜ’nün mağduriyetin giderilmesi için gerekli çalışmaları yürütmek zaten başlı başına başkansız bırakılan kulüpte Onursal Başkan’a düşmez mi?