Ramazan Bayramı öncesi geçildi 5. hafta. Kimi takım sevindi, kimi üzüldü, kimi nötr geçti geçtiğimiz üç günü. Dokuz günlük tatil futbolculara yok malum. Antrenman, kamp derken bir iki gün izin yapabilirlerse ne mutlu.
Bu haftayı Trabzonspor lider kapattı. Gerçekten bir diriliş havasındalar.
Bursaspor tutarlı yükselişini sürdürüyor.
Galatasaray yabancılarıyla mutlu. Kartalın kanadı kırıldı zirvede.
Dipte de değişen pek bir şey yok. Körfez de sular yükseliyor.
Ligimizin ikinci firesi: Engin İpekoğlu.
Açılış maçı Sivas 4 Eylül’deydi. Gergin ve tansiyonu yüksek geçmesi beklenen maçta bir ilk yaşandı. Sivasspor Fenerbahçe’ye karşı ilk galibiyetini aldı.
General lakaplı Bülent Uygun, Avrupa Şampiyonu apoletli Aragones’i alt etti. Sivasspor normal bir oyun ile kanatsız bıraktı Kanarya’yı.
Selçuk Şahin’in arka direğe bıraktığı kafa şutu ağlarla buluşurken ve herkes maç orada koptu gözüyle bakarken Aragones’in yanlış oyuncu seçimine oyuna müdahale edemeyişi de eklenince mağlubiyet geldi. Sivasspor maçın sonuna dört forvet ile girdi. Kazanma iştahı budur. Musa Aydın iyi sıyrılıyor, iyi vuruyor.
Mehmet Yıldız boğuşmayı çok seviyor. Murat’tan söz gelmez eyvallah, ama gol gelir. Sezer Badur ise Allah ne verdiyse sol ayağının dışı ile şamarladı topu. Uğur Boral’ın yerine orta sol haf oynadı Emre ancak çok verimsizdi.
O da yerini, mevkinin asıl sahibine bıraktı ikinci yarıda. Bir parantez Kazım’a Hayrettin’in bacağı paramparça olabilirdi. Ne gerek var kimse anlamadı bu hamleye. Yan hakimin gözünün önünde müsaade edilmemeliydi. Direk kırmızı kartlıktı çünkü. Netice, Fenerbahçe üç deplasmanın üçünü de yitirdi. Son yirmi yılın en kötü başlangıcını yapıyor Fener. Sivasspor zirve yollarında kaldığı yerden.
İstanbul Büyükşehir Belediye’si evinde ağırladı Beşiktaş’ı. Kartal bu hafta da erken açtı perdeyi. Dördüncü dakikada bu sefer Holosko sahne aldı. Şut-pas-orta karışımı bir top arka direk yardımı ile ağlara sarıldı. Antep maçı gibi olacak derken teklemeye başladı Beşiktaş.
Forvetlerin gününde olmayışı sebepti belki ama Rüştü’nün topu oyuna sokmada kifayetsiz kalması İBB’ye gol getirecekti az daha. Ekrem Dağ aşama kaydediyor. Sağ kanada renk getirdi bu maçta. İbrahim Akın’ın sol ayağı oldukça fonksüyonel. On numara bir orta yaptı. Adriano uçarak sıkı bir kafa yapıştırdı topa. Hasagiç’in yokluğunda Mehmet Ali kaledeydi. Ancak Nobre’nin dizi sarsıntıya sebep olarak hastanelik etti şanssız kaleciyi. Üçüncü kaleci Behram’a kaldı fileler nitekim. Sayılmayan iki gol için hakemin arkasından çok konuşuldu ama kararların ikisi de doğruydu.
Gençlerbirliği evinde mağlup oluyordu az kaldı. Kardeşçe bitti maç. Karşılıklı atılan birer gol birer de puan getirdi iki takıma. Ankaraspor zorlu bir maçtan iyi işler çıkardı. Özer’in üstün çabası ve Neca’ya ikram ettiği pasa vurmak çok kolaydı. Bu golden altı dakika sonra Mustafa Pektemek ceza sahasının uzak köşesinde hem de sırtı kaleye dönükken indirildi Ankaraspor defansı tarafından. Kahe ise gerekeni yaptı.
Kocaelispor ikinci beraberliğine yaklaştı. Ta ki Romashenko’nun inanılmaz vuruşuna kadar. Hele bu şut doksanda gelip yanında üç puanı da takdim ediyorsa ala olur değil mi? Duraklamalarda durmayan kazanıyor işte, futbol bu. Timsahlar zirvedeki yerini korudu. Sercan Yıldırım gol sayısını dörde yükseltirken, Yusuf’ın pamuk ortası enfesti. Serdar Topraktepe Kocaeli ile iyice özdeşleşti ancak yetmedi. Engin İpekoğlu ligin takımından ayrılan ikinci teknik adamı oldu. Kocaeli için geçen hafta ligin dibi yakalayınca pek bırakmaz demiştik. Aynı fikirde ısrar etmek istemiyoruz. Beyhude olsun bu tespitimiz.
Trabzonspor Antalya’yı ağırladı Avni Aker’de. Ligin en çok gol atan takımlarından biri olmasına rağmen ( 7 gol ) Antalya, attığından fazlasını yedi hep. Mavi forma beyaz şort yakışmış Trabzonsporlu futbolculara. Yattara’nın gidişi problem yaratır kabul ama İsaac Promise gümbür gümbür top oynadı bu hafta. Antalyaspor iri bacaklı Djehoua’nın yere çarptırdığı kafası ile yenik duruma düştü. Colman uzak köşeye vurdu Ömer çaresiz kaldı. Ertuğrul iki güzel çalımı iyi bir final ile noktaladı. Umut Bulut bu sezon ilk golünü aşırma ile buldu. Gökhan Ünal bütün Trabzon’lulara Ramazan Bayramını kutlama hevesi yükledi. Sonuç: Dört yıl sonra Trabzonspor dikenli koltukta. Liderlik güzeldir orada kalmak ise zor.
Kayserispor sekiz puan ile yedinci durumda. Aradığı eski zamanlarını Eskişehir’de buldu Tolunay Kafkas. Tek gol ile de olsa üç puanı hanesine yazdırdı. Aghahowa sezonun ilk göğüs golünü attı. Es Es’in henüz galibiyeti yok. Buna bir de Rıza Hoca’nın anlamsız siniri eklenince takımı zor günler bekliyor demektir. Bu maçta o durgun Çalımbay tribüne gönderildi, eklemeden geçmeyelim.
İki Ankara takımının daha Ankara’da karşılaşmasına zemin hazırladı 5. hafta. Genç Hacettepe, köklü Ankaragücü’ne tek gol ile boyun eğdi. Ceza sahası önünde tereyağını ekmeğe sürer gibi itinalı paslaşmalar Mehmet Yılmaz’ın düşer gibi vurduğu top ile gol oldu. Hacettepe on dördüncü, Ankaragücü on birinci şu an.
Gaziantepspor istikrarlı devam ediyor. Pas organizasyonu böyle devam ettikçe sırtı yere gelmez bu takımın. Enine çizgiler simge olacak gibi. İlk yarı bitmeden Yozgatlı’ının Antep hanesine attırdığı çentik takımın soyunma odasına rahat gidişini sağladı. İvan De Souza’nın pası da Murat Ceylan’ın ortası da Eduardo’nun son vuruşu da mükemmel. Horoz Roberts ile herkes uyandıktan sonra yani oldukça geç öttü.
Haftanın kapanışını Galatasaray, Konya ile yaptı. Geçen haftanın tarifesini kullandı Cimbom. Tek fark Nonda’nın yerine bu hafta Lincoln gol attı. Lincoln demişken: Taraftarın sitemini yavaş yavaş yok ediyor. Gerçekten özverili bir çıkış içinde. Serbest oyun tarzı ile iki asist yaptı bir gol attı. Baros iki haftada dördü buldu. Attığı ilk golde örümcek ağına sardı topu. Sert ve iyi yere vurdu. Milan Baros çok iştahlı gerçekten. Kewell ise harbiden isabetli bir transfer. Galatasaray forvette bir çok Avrupa takımı ayarında ama hiç de gol yemez bir havaları yok. Bunu akıllarının bir kenarında tutmalılar. Konyaspor yeni ama eski ve kendini affettirmeye gelen hocası Giray Bulak ile çıkış aradığı ilk haftada bu forvet ile karşılaşmamalıydı. Ama kader işte.
Haftanın akılda kalanları
1. Emre Belözoğlu “Galatasaray’a gol atmayı çok istiyorum” derken neyi kastediyor, neyi germeye çalışıyor.
2. Engin İpekoğlu kovulan ikinci teknik direktör oldu.
3. Aragones’in terbiyesi mi yoksa rakibi küçümsemesi mi ne derseniz deyin. Bülent Uygun’un hoş geldin demesine böyle karşılık olmamalıydı. Gerçi Aragones’in geçmişinde Henry’e “pis zenci” demişliği var hatırlatalım.
4. Yine bir terbiye notu ancak daha ağır bir ithamda Sivasspor doktoruna. Tribüne değil stat dışına gönderilmeliydi. Hakem, hekime daha ağır bir tepki vermeliydi. El hareketi ile gol sevinci rakibi aşağılamaktan başka bir şey değildir.
5. İstanbul Büyükşehir Belediyespor, kimsenin bir defa bile gitmek istemediği Olimpiyat Stadyumuna hapis durumda. Hangi futbolcu koca bir boşlukta top oynamak ister ki.
6. Dört Ankara takımı da Ramazan Bayramı öncesi evindeydi. Futbolcular için tatlı bir tesadüf olmalı.
7. Yine kan görüntüleri. Bu haftanın ekrana yansıyan yaralıları; Orhan Ak ve Hüseyin Çimşir. Etme eyleme Musa Çözen..
8. Son söz Alpaslan Dikmen’e: Allah rahmet eylesin derken her futbolsever onun gibi uğurlanır umarız.
