Günden güne daha şaşırarak, gülsem mi ağlasam mı modunda gündemi takip ediyorum. Çoluk çocuk dâhil herkesin dilinde, “Ne olacak bu Ankaragücü’nün hali?” sorusu… Tabii buna yeni olaylar da ekleniyor. En son yaşanan Ferrari’sini satan başkan gibi ki, araç rehinli olduğu içi onu bile satamamış haberleri… Allah’ım bu yaşadıklarımız bir rüya olsun ve hemen uyanalım.
Yazılarımın altına yapılan yorumlarla ilgili bir açıklama yapma gereği duydum: Bir arkadaşımız demiş ki, “Neden bu yönetime olumsuz yazdığınız kadar Gökçek ve Cengiz Topel Yıldırım yönetimine yazmadınız?”
Hemen açıklayayım…
Birinci olarak Sayın Cemal Aydın'dan başlamak istiyorum. Benim gözümde Cemal Aydın hayatının büyük bir bölümünü futbolun içinde geçirmiş, futbolu A'dan Z'ye bilen, özellikle futbol hukukunu çok iyi bilen, yıllarca Ankaragücü'ne başkanlık yapmış biridir. Yıllardır herkes bilir ki onun yönetimi döneminde tepki verilmesi gereken yerde tüm tribün olarak tepkimizi vermişizdir. Cemal Aydın döneminde her şey kötü mü gitmiştir? Tabii ki hayır... Ankaragücümüz güzel günler de yaşamıştır. Bir kere düşünün; Ankaragücü denince iyi ya da kötü ilk akla gelen isim Cemal Aydın olur. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin bir anket yapın bu sonuç böyle olacaktır. Ama beni en çok yaralayan onursal başkanımız Sayın Cemal Aydın'ın yönetime Ankaragücü'nden bihaber sadece tek derdi reklâm olan Sami Altınyuva'yı getirmesidir. Bu olay başkentimizin takımı Ankaragücü'nün tüm Türkiye'nin gözünde dalga konusu haline gelmesini sağlamıştır. Bu bizler için büyük bir rezalettir.
İkinci olarak Sayın Ahmet Gökçek; bence Ankaragücü başkanlığı döneminde iyi olaylara imza atmış biridir. Bunlara örnek verecek olursak: Saray Spor Tesisleri, futbolcu kadromuzu üst düzeye taşımak ve yönetiminde gerçekten işini bilen, Ankaragücümüzü üst seviyeye taşıyacak isimlerin olması yeterlidir. Ahmet Gökçek’in suçu babasının belediye başkanı olması mıdır? Bence bizler siyasetle sporu karıştırdık; takım için yapılan bu güzel gelişmeleri arka plana attık ve iyiye giden geminin rotasını tam tersine çevirdik.
Üçüncü olarak Sayın Cengiz Topel Yıldırım… Cengiz başkan bana göre gerçek bir Ankaragüçlü ve bizlerden biridir. Onun da elinden geleni yaptığına inanıyorum ve son olarak geri çekilmeyi uygun görmüştür. Bizim gözümüzde büyük Ankaragüçlü olarak kalacaktır.
Sorduğunuz diğer soruya gelince hiç biriyle ticari ilişkim yoktur. Menfaatlerim doğrultusunda kimseyi savunmuyorum. Bu sayfada yazma amacım sadece Ankaragücü menfaatleri olabilir. Şunu belirtmek isterim ki ben kimsenin tarafı ve kalemi değilim. Ben sadece Ankaragüçlüyüm.
Gelelim Sayın Sami Altınyuva'ya… Neden diğer yönetimlere yazmadığımı ve kendisine bu kadar olumsuz yazılar yazdığımı sormuşsunuz. Bunu gündemi takip ediyorsanız çok rahat anlarsınız. Türkiye'ye rezil oluyoruz beyler! Ben kendi adıma yazmaya devam edeceğim. Kulüp binasının film setine döndüğünü düşünüyorum. Bir gün komedi filmi "Zübük", diğer gün dram filmi "Acıların Çocuğu", ertesi gün "Ferrarisini Satan Bilge"… Yarın da korku filmi olarak "Ankara Katliamı" çekilecek diye tahmin ediyorum. Divan kurulu hakkında Savcılığa suç duyurusunda bulunup, son dakikada suç duyurusunu geri çekip haberim yok diyen bir başkan… Futbolcu Turgut Şahin'e son iki maçta oyna sonra serbest kalacaksın dedikten sonra son gün hesaba bilinmeyen güçler tarafından yatırılan 275 bin lira ve hani serbest kalacaktım diyen Turgut Şahin'e, "Vallahi benim haberim yok duydum ki paran yatmış. Yine de sana yardımcı olmaya çalışacağım” diyen bir başkan… Pardon yani merak ettiğim konu bir başkan olarak bunlardan haberiniz olmuyor da bu kulüpte hayaletler mi görev yapıyor? Günden güne puan kaybederken, her maçtan sonra çıkıp oyundan memnunum, futbolcular ve taraftarlar benimle diyen Sayın Sami Altınyuva bu neyin memnuniyeti? Ayrıca hangi taraftarlar sizinle? Lütfen gerçekçi olalım. Neden memnun olduğunuzun açıklaması şudur: Ankaragücü umurunuzda bile değil… Reklâmın iyisi kötüsü olmaz zihniyetiyle yaptığınız kendi reklâmınızdan memnunsunuz. Benim işim reklâm ve organizasyon ki reklâm sektörünün pahalı bir sektör olduğunu çok iyi biliyorum. Sizi tebrik ediyorum Ankaragücü'nün ismini kullanarak, para harcamadan çok iyi reklâm yaptınız. Kendinizle ne kadar gurur duysanız azdır; "Ferrarisini Satan Başkan" haberleriyle dalga konusu olduğunuz için...