2 hafta önce Gençlerbirliği'nde fırtınanın haberini vermiştim.
Fırtına koptu... Ortalık tozduman... Şükrü Kızılot'un attığı fırtına bombası sonrası İlhan Cavcav'ın yanındakiler ise tam siper oldu.
İlhan Cavcav tek başına toz bulutunun içinde...
Bu fırtına belli ki İlhan Cavcav'ı yıkmasa da Beştepe'deki heykelini de yıkacak gibi görünüyor...
İlhan Cavcav bu kez karizmayı fena çizdirdi...
Etrafındankiler İlhan Cavcav'ı fena kandırdı. Muhalefet çalışıyor, alternatif yöneyim birlikte yemek yemiş, cep telefonlarına mesaj atıyorlar dedikoduları ile korkutup yalnış adımlar attırdılar.
Cavcav da yanlışlarını yanlışla düzeltmeye kalkınca Gençlerbirliği'nin diğerlerinden farkları bir bir kayboldu.
Eskiden vergi, sigorta, borç işleri yolunda giderdi.
İşler karışınca 30-40 trilyon vergi cezası geldi Ceza Şükrü Hoca'nın gayretiyle 3 trilyona düştü...
Tamam tüm kulüpler ceza yedi. Ama temeli eğitim ocağında atılan Gençlerbirliği'ni diğerlerinden ayıran en büyük özelliklerden biri vergi, sigorta işlerinin doğru yapılmasıydı...
Gençlerbirliği'nin tribünde taraftarı az ama özdü, kaliteliydi.. Herkes biletini kendi parası ile alır maça girerdi.
Ama artık beleş biletler havalarda uçuşuyor. Herkes beleş biletten nemalanmak için tribün grupları oluşturuyor.
Örnek ortada... Rakip grupları susturmak için Aziz Yıldırım'ın oluşturduğu Genç Fenerbahçeliler şimdi Aziz Yıldırım'ın en büyük başağrısı...
Cavcav da 2 sezon önce yaşadı. Bir dönem bilet verdiği taraftarlar kendisini istifaya davet edip arabasını taşladılar...
Peki geriye ne kaldı...
Kulübün kasasında para...
Onun da ne kadar olduğunu Cavcav dışında kimse bilmiyor.
Üstüne üstlük mali kongrede yapılmadı...
Yakında Cavcav çıkıp da "kulübün parası bitti, ben cebimden verdim, şu kadar alacağım var" derse kimse şaşmasın..
Site İçi Arama
