Merhaba sevgili Klasspor ailesi,
2004-2011 yılları arasında İHA adına Ankara’daki tüm spor aktivitelerini takip ettikten sonra, şimdi Ankara’nın en kaliteli spor sitesi Klasspor’da nacizane görüşlerimi paylaşma fırsatı yakaladım. Bundan sonra bu köşede, Ankaralı sporseverler ile doğruları bulmaya çalışacak, Ankara takımlarının başarılı olması için formül arayacak, her geçen gün geriye giden ‘ortak paydamız başkentin’ sporda ileriye doğru adım atması için fikirler üreteceğiz.
MOTİVASYON KAYBEDİLDİ...
Hazır milli maç arasında Ankara’da futbolun sesi biraz kısılmışken ilk yazımı bu sezon Ankara’nın yıldızı olmaya en büyük aday takımından Türk Telekom’a ayırmak istedim. Sadece Ankara’da değil, artık tüm Türkiye’de dillere dolanmış bir cümle ortalarda geziyor; “Ankara’dan şampiyon çıkmaz”... Henüz ilköğretim çağındaki çocuklar bile Ankara’nın takım sporlarında bir şampiyon çıkarabileceğine ihtimal vermiyor. Bu cümleyi kuranlar pek de haksız sayılmazlar. Malesef Ankara sporu hakettiği değeri yıllardır göremiyor. Özellikle İstanbul’un yönettiği ulusal medya Ankara’yı adeta küme düşürmüş durumda. Bu durum, başta Ankara medyasından başlamak üzere zincirleme olarak kulüp yöneticilerini, sporcularını ve taraftarları da spora küstürüyor. Herkes yaptığının karşılığını bir şekilde görmek ister. Ancak bunun gerçekleşmemesi sonrası kulüplerin yatırımları, yönetimlerin ve sporcuların motivasyonu aşağıya doğru iniyor.
ZİRVEYE OYNAYACAK KADRO
Tam da Ankara sporu ‘taban’ yapmışken, Türk Telekom eski günlerine dönme yolunda önemli adımlar attı. ‘Ankara’dan şampiyon çıkmaz’ denilen bir dönemde, şahsi görüşüme göre ‘katıldıkları Avrupa Kupası’nı kazanacak’ bir takım kurdular. Türk Telekom Basketbol Takımı, bu sezon FIBA Eurochallenge Kupası’nda mücadele edecek. Ancak Türk Telekom’un kadrosu bu kupanın çok üzerinde bir kaliteye sahip. İki sezon önce Galatasaray forması giyen ve geçtiğimiz sezon Lottomatica Roma ile Euroleague macerası yaşayan Darius Washington, pota altının dominant oyuncularından Kaspars Kambala, Litvanya Milli Takımı’nın ilk 5’inde her zaman yer bulan Simas Jasaitis ve gününde olduğu zaman durdurulamayan Michael Wright (Türk vatandaşlığına geçtikten sonraki adıyla Ali Karadeniz) ile geçen sezonki skandal yabancı oyuncu tercihlerinin ardından Türk Telekom, bu alanda çok doğru tercihler yaptı. Bekir Yarangüme, Ceyhun Altay ve Muratcan Güler gibi kaliteli Türk oyuncuların yanına bir de lokavt süresinde forma giyecek Mehmet Okur’u eklediğiniz zaman izlemeye doyulmayacak bir takım ortaya çıkıyor. Geçen sezonu ‘pas’ geçtikten sonra böyle bir kadro oluşturan Türk Telekom yönetimine de tebrik etmek gerekir.
AVRUPA ŞAMPİYONLUĞU GELİR Mİ ?
Şimdi sıra bu kadroyla en doğru kimyayı yakalamaya geldi. Yıllardır Türk Telekom’da başarıyla görev yapan ve geçen sezon baş antrenörlük tecrübesini yaşayan Timuçin Meriç, gençliğinin getirdiği enerji ve bilgi birikimiyle Türk Telekom’u eski günlerine taşıyacak dinamiğe sahip. Yazımın içinde belirttiğim gibi Türk Telekom, bu sene Eurochallenge Kupası’nı kazanacak kaliteye sahip. Bu kupaya katılan kulüpler arasında en kaliteli kadro Türk Telekom’da. Erkeklerde Efes Pilsen’in, bayanlarda ise Galatasaray’ın elde ettiği Avrupa şampiyonluklarının bir yenisini Türk Telekom’un yaşaması ve yaşatması için hiçbir engel yok. Benim şahsi görüşüme göre geçen sezon Sloven Krka Novo Mesto’nun kazandığı kupanın bir numaralı favorisi Türk Telekom’dur. Yeni sezonda Ankara Spor Salonu’nu (Arena) kullanacak olan Türk Telekom, alacağı başarılı sonuçlarla üzerine ‘ölü toprağı’ serilen Ankara seyircisini de salonlara çekmeyi başaracaktır. Başarılı sonuçların ardından sıra Ankara seyircisine gelecek. 90’lı yılların sonunda Avrupa Kupaları’nda takım ile seyirci arasında yaşanan ambiyansın tekrarı başkentin spordaki ilk direnişinin de simgesi olabilir.
Haydi Ankara sporu bir şekilde ayağa kalkman lazım...
