Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav'ın belgeseli çekilmiş...
İyi de olmuş..
Henüz izlemedik...
İzleriz notunu da veririz...
Belgeseller gelecek kuşaklara ışık tutması bakımından oldukça yararlı olur...
Ancak Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav'ın belgeselin galasında yaptığı konuşma kafamıza takıldı...
Cavcav, kimseye kulübün bir kuruş borcu olmadığını anlatıp durmuş...
Doğrudur yanlıştır... Orasını bilemem... Bildiklerimi de anlatmak istemiyorum çünkü konumuz bu değil...
Cavcav'a sormak lazım... Peki bu kulübün vefa borcu yok mu...?
Atilla Aytek, Zeki Ünaldı, Yaşar Durak gibi isimler İlhan Cavcav'a zor günlerinde destek oldular, kulüp için var güçleri ile çalıştılar...
Sonları kulüp üyeliğinden atılmak oldu.
Bazıları mahkemeye verdi, geri döndü bazıları da 'Benim kalbimden Gençlerbirliği'ni kimse atamaz' deyip mahkemeye bile başvurmadı...
Yaşamı, kuruş, lira, dolar, euro olarak gören Cavcav'ın vefa borcunun hesap etmeye ömrümüz yetmez...
Bir de 'Ankara rüzgarı/Gençlerbirliği tarihi' kitabı vardı Tanıl Bora'nın...
Hiçbir ücret almadan büyük emek harcanarak roman tadında yazılmıştı...
Kitap şimdi nerede mi?
Gençlerbirliği'nin depolarında çürümeye terk edildi...
Ben İlhan Cavcav'ın yerinde olsam o kitapları Ankara'daki liselerin kütüphanelerine 2-3'er adet dağıtırım...
Gençler okurlar ve okuldan çıkan bir takımın taraftarı olmasa da sempatizanı olurlar...
Ha şu da var... Cavcav'ın hala süren 'Yap-sat' anlayışı değişmeden bu kulübe bırakın taraftar kazandırmayı sempatizan bile kazandırdırılmaz...
Bakın Bursaspor'a... Yıllarca 2.Lig'de sürünen, yönetim bulamayınca bir dönem taraftarlar tarafından yönetilen Bursaspor büyüklere kök söktürüyor. Ekonomisini de gün geçtikçe iyi düzeye getiriyor.
Gençlerbirliği mi? Tamam borcu yok ama hem kasa hem de camia her geçen gün erozyona uğruyor...
Niye mi?
Gençlerbirlikliler bu sorunun cevabını çok iyi biliyor.
Ankaragücü ve bilet?
İki haftadır yazdığımız Ankaragücü yazılarımıza büyük tepki geldi.
Neymiş efendim... Birilerinin kılıcını sallıyormuşuz. Birilerinden para alıyormuşuz...
Ankaragücü maçlarında yıllarca sıfır bedelli biletleri satanları gördük... Öyle ki emniyet bile bir maçtan önce taraftar liderlerine 'Bu maçta olay çıkarsa bilet sattırmayız' demek zorunda kaldı...
Şimdi şike operasyonunun da etkisi ile bedava bilet işi zora girdi...
Biz de statın atmosferini anlatırken en dolu tribünün seyrek kaldığını anlattık.
Ne mi olduk? Taraf olduk... 'Taraftar birlik olsun' dedik suçlu olduk.
Alın size sayılar...
Yaklaşık 7400 kişi bilet ve kombineleri ile stada giriş yapmış...
Yaklaşık 1000 adet maraton, 4000 bin adette gecekondu'ya giriş yapılmış...
Diğer sayılar ise konuk takım ve kapalı tribün...
Başka söze gerek var mı?
Biz yine de diyoruz... Gün hesap kesme günü değildir... Tüm Ankaragüçlüler birleşip takıma sahip çıkmalıdır...
Yönetimler gelip geçicidir...
Ama Ankaragücü ilelebet yaşamalıdır.
