Ne evliliği becerebiliyoruz, ne ayrılığı…
Ne sevmeyi becerebiliyoruz, ne nefret etmeyi…
Ne vermeyi becerebiliyoruz, ne de almayı…
Tıpkı Ankaragücü’nde olduğu gibi…
“Verin bize” dediler, her şeyi hallettiklerini söylediler…
“Verelim size” dediler, anlaştıklarını söylediler, sarıldılar, öpüştüler, boy boy fotoğraf verdiler…
Arada biz kaldık…”Öyle canınız istediği gibi veremezsiniz, alamazsınız” dedik, Ankara düşmanı ilan edildik.
Tanrım…
Bunu yazmaktan nefret ediyorum…
Ama haklı çıktık…
Ne vermeyi becerebildiler, ne de almayı !
Şimdi her şey sil baştan…
Kaybolan en az 10 yıl…
Tut futbolcuları tutabilirsen, tut teknik heyeti gücün yetiyorsa…
Sizlere nasıl güvenecekler…
Yarın yeni davalar açılmayacağı ne malum…
Kim kalır, kim gelir ?
Mahkeme kararından sonra bile beyler hala ekranlarda birbirlerine kin kusuyor…
Biter mi ?
Asla…
Bu film, bildiğimiz “Aslanlı film…”
Ödül alır, siler süpürür…
Devam edin beyler, devam edin…
Sürdürün Ankaragücü üzerinden kavganızı, altüst edin reytingleri…
Tüketin 100 yıllık çınarı…
Size gelince Ankaragücü’ne gönül verenler…
Ne diyeyim…
Ağlayın, ağlayabildiğiniz kadar…
Belki göz yaşlarınızda boğulur, Ankaragücü’ne ihanet edenler…
Kim bilir ?