Ankaragücü’nde mutlu Mesut günler devam ediyor…
Sarı lacivertli yönetimin daveti ile gittiğimiz Sivas’ta gördük ki Mesut Bakkal görev yaptığı dönemde Sivaslılar’ı da mutlu Mesut etmiş…
Mesut Bakkal ve onun takımı Ankaragücü’ne büyük ilgi vardı kentte… Maçta da büyük ilgi gördüler.
Eskilerin deyimine göre gazozuna maç olarak yorumlansa da Ankaragücü’nün gelecek hafta Fenerbahçe ile oynayacağı şampiyonu belirleyecek karşılaşma için gözler Sivas’taydı.
Ankaragücü’nün maça özel uçakla gitmesi bile öküz altında buzağı arayanlara malzeme verdi.
Rajnoch’un 3 sarı kartı olması da ilgiyi çeken konulardandı…
Maç ise iki takımın da kazanabileceği bir havada geçti. Sivasspor yüklendi, Senecky kurtardı. Ankaragücü attı, Sivasspor karşılık verdi. Özgür’ün serbest atışı direkten döndü.
Taraftarı, futbolcusu, futbolu, gol pozisyonu ve dostluk gösterileri ile adeta futbol festivali vardı Sivas’da…
Böyle maçların çoğalması futbol teröründen beslenenlerin de önünü kesecektir. Yasayla çözemediklerimizi dostlukla çözmek mümkün görünüyor.
Medya ile ilişkilerinde yaklaşık 1.5 yıldır zayıf kalan Ankaragücü, Sivasspor deplasmanı ile iyi bir adım attı.
Eğer gelecek sezon bu takım zirveye oynayacaksa, teknik adam, futbolcu kalitesi ve taraftar desteği yanında medya ilişkilerini de iyi yürütülmesi gerekiyor.
Cavcav, Hacettepe ve Pursaklar
Size kısa bir hikaye anlatayım.
Erkan Özbey, Gençlerbirliği’nin en büyük başarıları yakaladığı dönemin en önemli futbolcularındandı. Ama Erkan Özbey takımı terk etmeyen ender futbolculardan da biriydi.. Son transfer görüşmelerinde yönetimin ‘Anlaşacağız, anlaşmayacağız’ git-gellerine sinirlenir ve futbolu bırakır. İlhan Cavcav’a kızgınlığı ile gidip Pursaklarspor A.Ş’yi alır.
Az parayla düzgün işler yapar.
Gençlerbirliği’nin altyapı takımı Hacettepe gibi bu sezon Spor Toto 2.Lig’de mücadele ediyorlardı. Arkalarında fazla destek olmamasına rağmen hakemlerin bir çok maçlarından verdiği aleyhte kararlara rağmen son maçta olsa da ligde kaldılar.
Hacettepe mi?... Onu hiç sormayın… Geldiği hızla geldiği yere döndü. İlhan Cavcav’ın yavru takımı Hacettepe artık 3.Lig’de mücadele edecek.
Gençlerbirliği’nin altyapı takımı olarak düşünülen kulüp Metin Diyadin’in büyük emeği ile Süper Lig’e çıkınca, her şey silbaştan yapıldı ve İlhan Cavcav-Cem Onuk ikilisinin yaptığı transferlerle adeta futbolcu mezarlığına dönüştürüldü.
İlk planda Gençlerbirliği’nin altyapısından yetişen futbolcular oynayacak ve Gençlerbirliği’ne hazır hale geleceklerdi. Ama yapılan yanlış transferler Hacettepe’nin kötü kaderini hazırladı.
Ne diyelim… İlhan Cavcav üst üste 3 sezonda 3 takım düşüren başkan unvanını da 35 yıllık futbol yaşamına sığdırdı.
Yani bir Erkan Özbey kadar olup takımını 2.Lig’de tutamadı.
Bu duruma boynuz kulağı geçer mi deniyor?