Ankara’da futbol son nefesini verirken ortaya çıkan Mesut Bakkal adeta ölüyü diriltti.
Gençlerbirliği’nin son 5 yılda en büyük başarısı Kayserispor ile Bursa’da oynanan kupa finali… Onun dışında Gençlerbirliği hep transferlerle gündeme geliyor… Tabi transfer demek para harcamak demek… Benim bildiği Cavcav para harcamayı sevmez… Ama transfer olunca kesenin ağzını açıyor. Eskiden satıp kazanıyordu. Şimdiler de ise alıp kazanıyor ki hiç şikayet etmiyor.
Bakın İstanbul Büyükşehir Belediye maçında yaşananlara… Maçın 70. dakikası falan oynanıyor. Gençlerbirliği 3-0 yenik, tur ise mucizeye kalmış. Kaybedilen para final kaybedilse de 1 milyon 450 bin dolar. Finali kazanırsan 2 milyon doları aşan bir rakam kasaya girecek. O arada top statın dışına çıkmış. Malzeme Sorumlusu Hacı Anaçoğlu koşuşturarak topu arıyor. Top kaç lira mı… Bedelsiz… İstiyorsun Spor Toto Süper Lig top sponsoru Nike gönderiyor…
Manzara vahim… Hacı beleş topun peşinde koşuyor, futbolculara prim pintiliği yapan Cavcav ise kaçan 2 milyon dolarına yanıyor.
***
Ankaragücü haftaları Ümit Özat inadı nedeniyle harcadı. Başkent Ahmet Gökçek’in acemiliğinden kaynaklanan ısrar bitince takım adeta uçmaya başladı.
Alın kağıdı kalemi hesaplayın. Israr sürmese ve Mesut Bakkal hiç olmazsa devre arasında göreve gelse Ankaragücü şimdi nerelerde olurdu.
Kimse kimseyi kandırıp boş boş konuşmasın. Ümit Özat hep futbolcuların paralarının ödenmemesinden dem vuruyordu. Ankaragücü’nde son 3 aydır kimse parasını alamıyor. 4 futbolcu da alacakları nedeniyle kulüpten ayrıldı. Sakatlar ise hiç eksik olmuyor.
Mesut Bakkal’ın hiç dert ettiğini gördünüz mü? ‘Giden gider kalan sağlar bizimdir’ deyip işine bakıyor. İşini de iyi yapıyor. Ümit Özat’ın övündüğü genç oyunculara daha fazla şans tanıyor… Sonuç ortada…
Demek ki neymiş… Kaçan balık büyük olurmuş…
