Şu Gençlerbirliği’ne üzülüyorum…
Düşünsenize bir ;
Takım her sene mücadele veriyor, düşme potasının üzerinde, büyüklerin korkulu rüyası oluyor.
Yıldızı yok ama yaratıp, satıyor…
Parası desen gani gani…
Tesislerine söylenecek söz yok…
Kupada yarı finale kadar çıkıyor. Hatta ilk maçtan deplasmanda 1-1’lik büyük bir avantajlı skor ile dönüyor.
Üstelik kazandığı maçlarla kasasını da para ile dolduruyor.
Hedef desen, final…
Daha ne olsun ?
Olsun da, gelin görün ki, kimsenin umurunda değil…
En başta başkan ve yönetimin…
Rövanş maçı öncesi turun geçilmesi halinde primin 250 bin lira olduğu açıklanıyor.
Dikkatinizi çekerim, finale çıkılması ve kaybedilmesi halinde bile elde edilecek olan gelir, tamı tamına 1 milyon 450 bin dolar.
Yarısını futbolculara versen ne olur ?
Final kazanılsa, UEFA Kupası’ndan gelecek olan geliri söylemiyoruz bile…
Ama yok !
Belli ki, yönetim takımın daha ileri gitmesini istemiyor !
Belli ki yönetim, masrafın artmasından korkuyor !
Belli ki yönetim, takımın Türkiye’de ön plana çıkmasını istemiyor !
Taraftar desen, zaten 2.5 tane…
Tribünler boş olmasa da, yeteri kadar destek yok !
Niye olsun ki ?
Sayın vali Alaattin Yüksel bile, zorlu maç öncesi şehrin diğer takımını ziyaret ediyor, Gençlerbirliği’ni “Es” geçiyor…
Sanki Gençlerbirliği başka bir ülkenin başkentinin takımı…
Sanki finale çıkma şansını görmüyor, kırmızı siyahlı takımda !
Diyorum ya üzülüyorum…
Böyle bir durumda hoca niye çaba sarf etsin ki ?
Futbolcular kazanmak için niye uğraşsın ki ?
Yazık, hem de çok yazık !
