Evet bir Türk takımı tarih yazdı. Ama içimizde bu başarıyı hazmedemeyenlerede rastladık. Dörtlü finalin bir takımı neredeyse kendisini turnuva başında şampiyon ilan etmişti.
Vakıfbank seyircisine sahaya en uzak ve parçalı yer ayrılmıştı. Az sayıdaki taraftar bile etkisiz kılınmak isteniyordu.
Maçtan önce Kadıköydeki hava “Fener alayına çeyrek var” havasıydı. Nasılda emin olmuşlarsa...
İyi ki 7000 Fenerbahçe taraftarı yanında 800 Vakıfbank taraftarı fazla önemsendi ve dağıtıma tabi tutuldu. Ve böylece rakibe ekstra motivasyon yüklendi.
İşte Vakıfbank’ın ikizleri Özge ve Gözde’nin nasıl dolu olduklarını ilk maç sonunda izledik.
Final maçında bir kısım Fenerbahçe seyircisinin Bakü taraftarı ile işbirliği görülmeye değerdi.
Sanki final Azerbeycandaydı. Yine farketmedi, azınlıktaki seyirciyle kupa hakedenin oldu.
Önümüzdeki senelerde final Avrupa’nın neresinde oynanırsa oynansın yine en büyük aday Vakıfbank Güneş Sigorta Türk
Telekom dur, başkaları heveslenmesin.
Aşağıdaki sekiz bireysel ödülden altısını toplayan şampiyon sporcular ‘şans’ kelimesinide ağızlara tıkadılar.
İşte hepsi Vakıfbanklı süper kızlar:
En değerli oyuncu: Malgorzata Glinka
En iyi manşet atan oyuncu: Gözde Sonsırma
En iyi pasör: Özge Çemberci
En iyi libero: Gizem Güreşen
En iyi blokçu: Maja Poljak
En skorer oyuncu: Jelena Nikolic
Böylece bir kere daha anlaşıldıki; maç afişlerde değil sahada kazanılır.