Ümit Özat Ankaragücü'nden herkes ile kavga ederek ayrıldı.
Son olarak da beni nankörlükle suçlamış...
Haberciliğime laf etse sesimi çıkarmayacağım... Ama iş kişiliğe gelince sessiz kalmak olmaz..
Ümit Özat ile bugüne kadar yaşadıklarımı hatırlayıp nankör olup olmadığımı düşünmeye başladım...
İnsanoğlu beşer bazen şaşar.
O zaman zamana yolculuk yapıp kim nankörlük yapmış görelim...
Ümit Özat'ı Gençlerbirliği'nin Koru Otel'de kamp yaptığı Otel'de tanımıştım.
Genç yaşında kaptanlığa getirilmişti. Havuz başında diğer futbolculara ettiği küfürler hala bellektedirler...
Hızlı hızlı ettiği küfürleri orada bulunan gazeteciler hala birbirimize anlatır güleriz...
Ama iyi niyetli olduğumuz için bu küfürleri haber yapmayıp genç yaşında 'küfürbaz' yaftası yemesinin önüne geçmişiz...
Daha sonra sık sık kavgalar çıkarıp transfer yapmak istediğinde 'Ya Tolga Ya ben' demiş ve Samet Aybaba tarafından kadro dışı bırakılmıştı.
PAF takımda antrenmanlara çıkarken sürekli telefon eder, "Abicim bunlar idmana çıkmadı diye rapor tutturur. Gelip resim çeker ve haber yaparsan sevinirim' derdi.
Biz de gider çeker haber yapardım.
Büyüklere transferi gündeme geldiğinde transfer olduğu takım hakkında söyledirini haber yapsak sayfa sayfa imzamız çıkardı.
Ama biz verdiğimiz söz nedeniyle haber yapmadık, yapmayı bile aklımızdan geçirmedik.
Fenerbahçe ile anlaştığı günün bir gün öncesi 'Abi anlaşma kesinleşrise ilk senle röportaj yapacağım. Telefonunu kapatma" sözlerini hala net hatırlıyorum.
Cep telefonumu değiştirmememe rağmen hala Ümit Özat'ın aramasını bekliyorum.
Ha diyeceksiniz ki 'Atlamışın'...
Gazetecilik yaşamımda çok atladım. Atlamadım diyen yalan söyler...
Zaman zaman yanlış haber de yaptık... Kaynaklarımızın zaman zaman bizi yanılttığı oldu.
Yeri gelince özür dilemeyi de bildik. Hakkında yanlış haber yaptıklarımızın cevap hakkına da saygılı olduk.
Aramızın iyi olmadığı insanlara yanlış yapıldığında da mesleğimiz gereği doğunun yanında olduk.
Söylediğimiz sözlerin arkasında da insan olarak durduk...
Yaptığımız haber nedeniyle bizi mahkemeye vermekle tehdit eden Cem Özat ile ilgili mahkemeden hiçbir tebligat almadık...
Yaptığımız bir iş nedeniyle Ümit Özat'ın kankası Cem Onuk tarafından bir kez dava edildik.
Onda da hakim davayı ilk celse de reddetti.
Ama o haber nedeniyle nankörlükle suçlanıyoruz.
Ha şu da sanılmasın her duyduğumuz şeyi haber yapıyoruz.
Bakın size bir örnek...
Ümit Özat'ın göreve gelmesi sonrası kardeşi Cem Özat da izleme komitesi başına getirilmişti. Biz onu takımın Galatasaray'ı deplasmanda yendiği maçta görmüştük. Abisine yukarıdan taktik destek veriyordu.
Biz izleme komitesi başkanlarını A takımın değil alt lig maçlarını izlerken gördüğümüz için garibimize gitmişti. Ama daha sonra gelişen olaylar sonrası bizi aptal yerine koymaya çalıştıklarını anladık.
Sesimizi çıkarmadık... Ama onlar kandırdıklarını sandılar. Ama yanıldılar, kendilerini zeki zannettiler.
Neyse Cem Özat ile ilgili çok önemli bilgi gelmişti. Sezon başında Pursaklar ile ile 40 bin TL'ye anlaşan Kemal Yıldırım'a yaptığı teklifi mahkeme tehditine rağmen yazmayı bile aklıma getirmedim.
Çünkü ne böyle bir transfer gerçekleşti, ne de Kemal Yıldırım bu haberi doğruladı...
Demek ki ne yapmışız Nanörlük...
Nankörlük buysa ben nankör olmaktan gurur duyarım...
Ha Ümit Özat şunu yapsaydı hiç sesim çıkmazdı.
Yaklaşık 1.5 senedir Ümit Özat'ın arkasında Gökçek ailesi var. Taraftar, medya ve yönetici baskılarına karşı koyuyorlardı.
Ama Manisaspor maçında yaşanan olaylar ipi kopardı ve Gökçek'ler Özat'ın istifasını istedi...
Ben olsam bana destek olanların elini güçlendirmek için bırakır giderdim. Alacaklarım için de yasal haklarımı kullanırdım.
Öyle arkanda durdular ki paranı ödemelerine rağmen bırakıp gitmedin ve Gençlerbirliği maçına çıkmak istedin...
Gençlerbirliği biraz tecrübeli olsa tarihi farkı senin sayende yakalayacaktı.
Sen de teknik deneyimi için sana kucak açan ve yüklü bir ücret ödeyen kulübün tarihine kara bir sayfa ekleyecektin...
Yazımı sevdiğim bir şiirle bitireyim...
Pir Sultan Abdalım Can Göye Almaz
Haktan Emir Olmasa ı Rahmet Yağmaz
Şu Ellerin Taşı Bana Hiç Degmez
İllede Dostun Bir Tek Gülü Yaralar Beni Beni
Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni.