Ankaragücü'nde iyi gitmeyen şeyler var.
Tamam yakın yıllara bakıldığında Ankaragücü puan olarak en iyi yıllarından birini yaşıyor.
Bu sezon büyük olarak adlandırılan Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ı yenerek tarihi bir başarıya imza attılar.
Eğer iyimser bakılmak istenirse daha iyi işler bulunabilir.
Mesela Teknik Direktör Ümit Özat genç oyuncuların kazanılmasından dem vurabilir.
Ama Ankaragücü'ne kötü giden işlere bakarsak iktidar ve birlik beraberlik olmadığını bilmeyen yok...
Ankaragücü'nün ruhu taraftarla yönetimin arası açık... Taraftar teknik direktör ile saha içinde kavga edecek duruma gelmiş... Yönetim ile hocanın arası açık...Yönetim hocanın istifasını bekliyor.
Onursal başkan hocayı çağırıp 'İstifa et' diyor.
Ne acı durum değil mi?
Peki yönetim nerede...
Basın sözcüsü basını suçlamayınca rahat uyuyamıyor.
Taraftar Ankaragücü ile ilgili en önemli haberleri onursal başkanın Twitter'inden izliyor.
Ortalıkta başkan yok...
Hepsi kötü gidişi seyrediyor...
Taraftar hocayı protesto etmek için hazırlık yapıyor.
Yönetimin hedefi, taraftarın umudu yok...
100. yıl gitti, 101. yıl da gitti gidiyor...
Ortada ne verilen sözler ne de başarı var...
Onursal başkan, başkan ve hoca taraftarı suçluyor.
Bu takımda onursal başkan, başkan ve hoca gider ama taraftar gitmez...
O zaman yapılacak da ortada...
Yönetim yumruğunu masaya vuracak...
Artık ne yönetimle ne de taraftarla bir araya gelmesi olanaksız görülen hoca istifası beklenmeden gönderilecek.
Takımı toparlayabilecek yeni bir hoca ile anlaşılacak -ki anlaşma sağlandığı söyleniyor-
Yönetim ile taraftarın da barışması artık kaçnılmaz görünüyor.
Yoksa Ankaragücü lig sonuna kadar çok şey kaybeder.