“ 60’lı yılların futbolunu oynuyorlar, defans ağırlıklı oyuncularla sahaya çıkıyorlar”
Bunu Beşiktaş Teknik Direktörü Schuster söylüyordu. Kime yükleniyordu ?
Kendi takımını yenen rakiplere...
Kimsede bu muhtereme, “yahu bu takımların hepsi sana gol atmış. Defans yaparak gol nasıl atılabiliyor ?” diye sormuyordu.
Kendini beğenmiş Alman’ın takımı, oynadığı maçların yarısını bile kazanamamıştı. Üçte birisini ise kaybetmişti. Yani söyledikleri ile sahadaki durumun alakası yoktu.
Takımlar Fenerbahçe ile oynarken defans yapmıyorlarmıydı ? Peki o takım senin takımından 13 puan ve 16 gol daha fazlasını nasıl sağlamıştı ? Demekki onlara bu taktik işlememişti.
Futbolda defans yapılır, akıllı hocalarda o kilidi açarlar. Şimdi neyin eksik olduğunu anladınmı hocam ?
Yöneticilerde senin masallarına kapılmış, ihaleyi federasyona bırakmaya çalışıyorlar.
Oysa bu pahalı kadroyu herhangibir yerli hocaya verselerdi, takım en az üç basamak yukarda olurdu. Üstelik onlar bu durumda ağlamayada utanırlardı.
Taraftarda, devre arasındaki yıldız transferleri ile “17 de 17” peşindeydi.
Dünyada böyle bir standart olmadığını, hele Schuster eşliğinde bunun hayal olduğunu onlarda göremedi ve “4 de 1” ile yetinmek zorunda kaldılar.
Mağlup takımın hocası maç içinde birşeyler yapar. Bu hoca oturduğu yere çöküyor ve gözleri dalıp gidiyor. Sonra maç bitiminde uyanıyor ve faturayı rakibe kesiyor.
Futbolun içinde defans önceliği olduğunu, Dinamo Kiev Schuster’e göstermiştir. Üç aydır resmi maç oynamayan Ukrayna takımı kolayca 4 golü sıralamıştır.
Artık Beşiktaş’ı yenmek için çok kafa yormaya gerek olmadığını, ligin en zayıf takımlarıda biliyor. Geriye yaslanacaksın, Beşiktaş’ın ağır defansı arkasına atacağın toplarlada hedefe ulaşacaksın.
Neticede bu kadar kolay gol yemek; 60’lı yıllardaki alışkanlığımızdı. Schuster bize nostalji yaşatmaya devam ediyor.
Oysa Avrupa kulvarında işler biraz iyi gidince, “Türkiye ile Avrupadaki anlayış farkı” bu hocanın savunmasıydı. Ordanda bileti kesilince artık herhangibir dayanağı kalmadı.
Esasen işide kalmadı ama yeri çok rahat geldi herhalde...