Yaşamımın sürüklediği şartlar nedeniyle, bir süre önce amputeli yurttaşların yani bedensel engellilerin arasına ben de katıldım.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin öncülüğünde, milletimizin maddi ve manevi katkılarıyla Ankara’da kurulan rehabilitasyon merkezinde genç gazilerimizin ve sivil yurttaşlarımızın yaşama tutunmaları için psikolojik ve fiziksel olarak desteklenmesi amaçlanmaktadır.
Bu organizasyonda yapılan yararlı çalışmaların içinde; spor, sanat, müzik gibi bir çok branşta etkinlikler bulunmaktadır.
Ülkemizin en popüler sporu olan futbol da bu organizasyonlarda doğal olarak bir numaralı konumunu korumaktadır.
Eski bir kulüp yöneticisi, TFF başkan vekili ve Türkiye Futbol Adamları genel başkanı olarak ülkemizde ampute futbolunun son yıllardaki yapılanmasını, gelişmesini ve bugünkü geldiği noktayı ben de ilgiyle ve heyecanla yakından izliyorum.
Ampute futbolu kuruluş aşamasında başta Silahlı Kuvvetler ve Futbol Federasyonumuz tarafından koordine edilmiştir. Bu sporun gelişmesinde emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum. Onların gayretleri sayesinde amatör duygular, fahri emekler ve medya katkılarıyla birçok engelli gencimize rehabilitasyon desteği verilmiştir. Bütün bunların sonucunda da gazilerimiz ve sivil engellilerimizden oluşturulan ampute futbol milli takımımız başarıdan başarıya koşarak dünya 3.lüğünü yurdumuza kazandırmışlardır.
Kısa sürede gerçekleşen bu gelişmeler sonrasında dünya ampute futbolunun merkezini Türkiye’ye taşıma gayretleri önceleri destek bulsa da maalesef ki istenilen amaca kişisel çatışmalar nedeniyle ulaşılamamıştır.
Bugün hala bu muhteşem fırsat Türkiye’nin elindedir. Sayın başbakanın futbola olan özel ilgisi, spor bakanımızın sahalardan gelen bir yönetici olması ve UEFA asbaşkanımızın yol göstericiliğiyle; TFF başkanımız, Bedensel Engelliler Federasyonu başkanımız ve diğer ilgililer yeni yılda süratle harekete geçmelidirler. Türkiye’ye bu uluslararası otoriteyi el birliğiyle kazandırmalıdırlar. Ülkemizin dünyadaki lobisine ampute futbolunun da önemli katkılarının olacağına eski bir spor adamı olarak inancım tamdır.
Bütün bu olumlulukların yanında tabii ki çeşitli çekişmeler, yanlış anlamalar ve kırılmalar nedeniyle ampute futbolu ailesinde de huzursuzluklar ve ekonomik zorluklar yaşanmaktadır.
2009 yılında ilk defa, Türkiye Ampute Futbol Ligi muhtelif vilayetlerdeki 14 takımın katılımıyla başladığı halde bugün ligin ilk yarısı çeşitli imkansızlıklar nedeniyle 12 takımla bitirilebilmiştir. Hatta sevgili TFF başkanımız Sayın Mahmut Özgener’in eskiden başkanlığını yaptığı ülkemizin değerli kulübü Altay kulübümüz dahi, eğer duyumlarımız doğruysa, yılın son haftası oynayacağı Malatya Ayyıldız deplasmanına ekonomik sıkıntılarından dolayı gidememiştir.
Diğer takımlarımız da aynı sorunlarla boğuşmakta ve zorlanmaktadırlar.
Eski ve yeni futbol federasyonlarımız, ampute futboluna maddi desteklerini, Bedensel Engelli Sporcular Federasyonu kanalıyla yapmışlardır ve yapmaktadırlar. Hazırlanan yeni futbol yasasında da bu desteğe yer verilmektedir. Fakat gelin görün ki, bu yapılan ekonomik desteklerden kulüpler de, sporcular da, teknik kadrolar da, hakemler de direk yansımaları hiç hissedemediklerini her yerde ifade etmektedirler. Ayrıca engelli olmanın yarattığı hassasiyete üst kurullardan manevi olarak katkı bulamamanın üzüntüsünü de yaşamaktadırlar.
Türk futbolunun geliştirilmesindeki anayasal sorumluluk, özerk futbol federasyonumuzca ampute futbol takımlarımız için son zamanlarda maalesef ki pek yerine getirilememiştir.
Ampute Futbol Ligi’ne verilen ara 3 ay sonra son bulacaktır. 2. yarı başlamadan futbol ailesindeki bu üvey evlat muamelesi ortadan kaldırılmalıdır ve bence öncelikle yapılması gerekenler şunlardır:
1-TFF ile BESF yeniden yapılandırılmalıdır. TFF futbolun bütün birimlerini kendi şemsiyesi altında toplamalıdır.
2-Profesyonel Süper Lig’teki kulüplerimizin ampute takım kurmaları özendirilmeli ve hatta belli bir süreçte zorunlu hale getirilmelidir.
3-Ampute kulüplerin dernek ve kulüp yapıları süratle yasal hale getirilip denetlenmelidir.
4-Kulüplerin ekonomik durumları, tesisleşme ve malzeme temin durumları, yerel yönetimlerin, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün ve Milli Eğitim Bakanlığının koordinasyonlarıyla sağlanmalıdır.
5- Ampute futbol ve spor okullara da sokulmalıdır.
6- Takımların deplasman giderleri, hakem ücretleri gibi ekonomik konular ciddi bir protokole bağlanmalı ve uygulanmalıdır.
7-Ampute Futbol Kulüpler Birliği Vakfı kurulmalı ve kurumsal yapılanmasına TFF ve BESF tarafından destek verilmelidir.
8- Medya ve TV yayınları katkısı ile kamuoyu oluşturulmalıdır.
9- Sporcular, kulüpler ve teknik kadrolar ödüllendirilmeli ve teşvik edilmelidirler.
10- TFF’nin sponsor imkanları ampute ligine de katkı verecek hale getirilmelidir.
Değerli dostlar;
Engelli insanlara acıyarak değil, lütfen sevgi, saygı, samimiyet ve güler yüzünüzle yaklaşınız. Onların sizden tek istekleri, önlerindeki engelleri kaldırmanızdır.
Futbolun yalnız engelsizlerin sporu olmadığı günler ve herkese mutlu yıllar dilerim.
Hadi N.Türkmen
Geçen sene yılbaşında yazdığım bu yazıyı tekrar etmek istememin sebebi, o günden bu yana bu öngörülere hiç bir katkı sağlanarak ilgililerce çözüm bulunamamış olmasıdır. Hatta bu yıl devre arasında güzide kulüplerimiz (Altay ve İstanbul Özürlüler Spor Kulübü) devre arasında takım oyuncularının yarısını ellerinden kaçırmışlardır.
Yeni kurulan kulüplerimize başarılar dilerken, federasyonun ciddi bir transfer yönetmeliğini ortaya koymaması yüzünden bir çok kulüp emeklerinin ve yatırımlarının karşılığını, transfer olan oyuncularından alamamışlardır. İleride, bu tip sorunların yaşanmaması için kurumsal yapılanmaya önem verilmelidir.
Ayrıca, ampute futbol takımlarının ve kulüplerinin marka değerini oluşturabilmek için ciddi ve profesyonel bir çalışmaya ihtiyaç vardır.
2011 yılında da mutlu, sağlıklı, fair play ruhunun yaşatıldığı bir sezon dilerken, eksiklerin giderilmesi için kulüplerin, federasyonun, Gençlik Spor Genel Müdürlüğü'nün ve Sayın Bakan'ın iştirak edecekleri bir çalıştay düzenlenmesini ve sporcuların geçen yılki gibi ödüllendirilmesini de dilerim.