Klasspor - Efe Savaş - TSYD Kupasından taktik dersler.. yazısı

Site İçi Arama


TSYD KUPASINDAN TAKTİK DERSLER..

1804 Okunma


Tarihsel öneminin yanı sıra Ankara takımlarının sezon öncesi son sınavlarını verdiği, taraftarların takımları ile ilgili hayallerini sahada görünen gerçeklerle dengelediği kupa olması bakımından Ankara futbolunu izleyenlerce oldukça önemsenen bir organizasyon olan Tsyd kupasını geride bıraktık. Başkenti süper ligde temsil edecek dört ekip, Yenikent stadının adeta bir kadere dönüşen ıssızlığında lig öncesi son kez görücüye çıktılar. Kupa bir kez daha son yıllarda Tsyd kupasındaki üstünlüğü iyiden iyiye belirginleşen Gençlerbirliği’ne gitti. Koray ve Engin gibi Mesut Bakkal’ın oyun anlayışında bu sezon kilit öneme sahip olmasını beklediğimiz oyuncular hazırlık dönemini iyi geçirmemelerinden dolayı kapasitelerinin oldukça altında performans göstermelerine rağmen, rakiplerine oranla çok daha geniş ve kaliteli bir kadroya sahip olan Gençlerbirliği bu sezon Ankara takımları içinde üst sıraları zorlamaya en büyük aday olduğunu ispatladı. Kırmızı-siyahlıların TSYD kupasında oynadığı iki maç yeni sezonda Mesut Bakkal’ın elindeki kaliteli kadroyu nasıl kullanacağına, tercih edeceği oyun sistemine dair de önemli ipuçları verdi. TSYD kupasında gözlemlediğimiz kadarıyla Gençlerbirliği, bu sezon, modern futbolun son 30 yılına damgasını vurmuş iki geleneksel sistemi A ve B planları olarak kullanmayı tasarlıyor. Mesut Bakkal’ın elindeki bireysel yetenekleri üst düzey olan kadrodan değişik koşullarda tam verim alabilmek için, efsane Alman milli takımlarının moda haline getirdiği ve uzun yıllar Türkiye dahil tüm dünya futbolunda geçer akçe olan “liberolu” 3-5-2 ile, İngiliz sistemi olarak bilinen ve 90’lı yılların ortasından itibaren 3-5-2’nin pabucunu dama atan 4-4-2 sistemini beraber kullanacağı anlaşılıyor. Bu noktada, TSYD kupasının verdiği 2 doksan dakikalık referansa da dayanarak, daha önce bu köşede ayrıntılı olarak tartıştığım Gençlerbirliği’nin elindeki kadronun yapısı doğrultusunda bu iki sistemin kırmızı-siyahlılar için beraberinde ne gibi avantajlar ve handikaplar getireceğini ön görmek mümkün görünüyor.



Mesut Bakkal’ın hazırlık maçlarının önemli bir bölümünde ısrar ettiği 3-5-2 sistemini TSYD kupasında da oynadığı toplam dört devrenin üçünde kullanması, birçok spor yazarı tarafından biraz da üstün körü biçimde “modası geçmiş” olarak nitelenen bu emektar sistemin Gençlerbirliği’nin bu sezonki A planı olacağını gösteriyor. Hemen bu noktada futbolun taktik yönüyle yakından ilgilenen bir sporsever olarak, herhangi bir sistemin “modası geçmiş” olarak nitelenmesini çok yerinde bulmadığımı ve her sistemin doğru kurgulanıp, doğru elemanlarla, doğru yerde uygulandığında başarılı olma şansını içerdiğini düşündüğümü belirtmeliyim. Bu doğrultuda Gençlerbirliği kadrosuna bakıldığında Mesut Bakkal’ın neden 3-5-2 sisteminde ısrarcı olduğunu anlamak da zor değil. Zira kırmızı-siyahlılar kadrosunda bu sistemi kusursuza yakın oynayabilecek, stoper ve libero mevkilerini ideal bir biçimde paylaşabilecek İlhan, El Saka ve Traore gibi üç kaliteli savunmacıya sahip. Bakkal’ın bu 3 savunma oyuncusunu aynı anda kullanmak istemesi, bu sistemi tercih edişinin temel nedeni olarak görünüyor. TSYD kupasında da açıkça görüldüğü gibi üçlü savunma ve önünde Koray, Mehmet Nas ikilisi ile Gençlerbirliği, Mesut Bakkal’ın 3-5-2 ile amaçladığı, topun hakimiyetini kolayca sağlayabilen ve aynı zamanda çok zor gol yiyen bir yapıya kavuşabilir. Hatta işler biraz iyi giderse, oyunun her iki yönünü de oynayabilen, disiplinli ve tecrübeli orta saha oyuncularına ve ligin tartışmasız en sağlam savunma hatlarından birine sahip olan Gençlerbirliği’nin, oyun disiplinine dayanan “kontrol futbolunun” ideal sistemi olan 3-5-2 ile ligin en az gol yiyen 2-3 ekibinden biri olacağını dahi söyleyebiliriz. Savunma hattında görev alacak oyuncuların yapısının üçlü savunma prensiplerine uygunluğu ve kadroda ideal bir sağ ve sol bekin bulunmayışı da göz önüne alındığında ilk bakışta 3-5-2 Gençlerbirliği’nin mevcut kadro yapısı için en uygun sistem gibi görünüyor. Ancak Bakkal’ın ilk bakışta çok güvenilir görünen 3-5-2’sinin önemli dezavantajları da beraberinde getireceği mutlaka göz önünde bulundurulmalı. 3-5-2 sisteminin yaratacağı en görünür handikap, bu sistemde ideal sağ ve sol açıklara yer olmaması nedeniyle hücum organizasyonlarının tek düze bir hale gelmesine neden oluyor olması. Bu sistemde orta beşlinin sağında ve solunda oynayan oyuncuların, 4-4-2 sistemindeki kanat oyuncularının aksine defansa da yardım etmesi bir gereklilik olduğundan ötürü (arkalarında bek olmadığı için), kanat oyuncularının ofansif katkılarının 4-4-2’ye nazaran sınırlı olacağı gerçek. Bir başka deyişle 3-5-2 oynayan bir takımın hücum organizasyonlarında, göbekten forvetleri ile yapacağı varyasyonlara mahkum olması kuvvetle muhtemel. Gençlerbirliği’nde oyunun her iki yönünü de oynayabilecek, 90 dakika boyunca gidip gelebilecek “kanat” oyuncularının bulunmayışı, eldeki kanat oyuncularının ya Burhan ve Engin gibi tamamen ofansif, ya da Emre Balak ve Ergün gibi tamamen defansif özelliklere sahip oyuncular olması 3-5-2’nin bu kronik problemini Gençlerbirliği özelinde daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. TSYD kupasında Mesut Bakkal, orta beşlinin sağında ve solunda bek karakterli oyuncular olan Ergün, Emre Balak ve Erkan’ı tercih etti. Sistemin fiilen 5-3-2’ye dönüşmesini engellemek için de bu oyunculara sık sık ileri çıkmaları talimatı verilmişti. Fakat bek karakterli bu oyuncuların, hem ileriye hem de geriye katkı verecek şekilde oynamayı bilmiyor olmaları, fena halde bocalamalarına ve takımın hem defansını hem de ofansını sekteye uğratmalarına neden oldu. Mesut Bakkal eğer 3-5-2’de ısrar edecekse, orta beşlinin sağında ve solunda defansif kaygılara yenilip Ergün, Emre, Erkan gibi bek karakterli oyuncular yerine mutlaka Burhan, Engin, Bilal, Hakan Aslantaş gibi ofansif oyunculara yer vermeli. Böyle bir tercihin, defansta bir risk anlamına geleceği kuşkusuz. Fakat takımın hücum aksiyonlarını yalnızca göbekten yapılacak varyasyonlarla sınırlamaktansa, gerideki kaliteli savunmacılara güvenip kanatları riske etmek daha akılcı görünüyor. Kısacası Gençlerbirliği’nin oynamayı planladığı 3-5-2’nin başarısı, büyük ölçüde, orta beşlinin sağı ve solu için Bakkal’ın yapacağı tercihlere bağlı. Bu mevkilerde TSYD kupasında yaptığı gibi bek karakterli oyuncularda ısrar ederse, takımın hem ofansif hem de defansif dengesinin alt üst olması tehlikesi ihmal edilemeyecek kadar yüksek.



TSYD kupasında Bakkal’ın yalnızca bir 45 dakika denediği (Ankaraspor maçının ilk yarısı), 4-4-2 sistemi ise sezon boyunca Gençlerbirliği’nin alternatif sistemi olacak gibi. Bu sistemin 3-5-2’ye oranla belirgin üstünlüğü, hiç kuşkusuz kanatlarda çok daha etkin olunmasına imkan vermesi. Dörtlü savunmada sağda ve solda iki bek görev aldığı için, orta dörtlünün sağında ve solunda rahatlıkla Burhan, Engin ve Bilal gibi ofansif yetenekleri güçlü oyuncuları kullanmak ve takımın hücum varyasyonlarını 3-5-2’dekine oranla çeşitlendirebilmek mümkün. Nitekim Ankaraspor maçında orta dörtlünün sağında ofansif görev alan Burhan Eşer’in bireysel yeteneğiyle takımın hücum gücüne ne kadar büyük bir katkı yaptığı ve oyunun şeklini değiştirdiği görüldü. Ancak 4-4-2 sisteminin de kanatlarda sağladığı etkinliğe rağmen, beraberinde getireceği bir takım dezavantajlar var. Bu sistemde 3-5-2’nin aksine, orta sahanın ortasında yalnızca iki oyuncunun görev alması, takımın pas organizasyonundaki etkinliği azaltıyor. Hele ki orta ikiliden biri olarak, Kerem Şeras gibi oyunun yalnızca defansif yönüne kısıtlı bir katkı yapan, pas yüzdesi ve teknik kapasitesi ise oldukça düşük olan bir oyuncu tercih edilirse, TSYD kupası finalinin ilk yarısında net bir biçimde görüldüğü gibi orta saha hakimiyetinin rakibe kaptırılması söz konusu olabilir. Eğer 4-4-2 tercih edilecekse, Mesut Bakkal’ın birinci önceliğin bu sistemde orta sahanın ortasını paylaşacak iki oyuncunun mutlak suretle oyunun iki yanına da katkı yapacak oyuncular olması gerektiğini gözden kaçırmaması gerekir.
 

Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.
1
olmaz
21 Ağustos 200801:01
takımda ciddi bir sol bek sıkıntısı var. Mehmet Çakır Ankaraspor maçında bizim sol beki darmaduman etti. Ne Ergün ne Hakan Aslantaş o mevkinin gereğini yapamıyor malesef. Hakan Aslantaş Burhan ile birlikte iyi partner oluyorlar. Sağ bek'de Erkan ve Emre'nin haricinde Addo gibi bir alternatifimiz de var. Thore ilk maçda kötü görünse de kalitesi ortada bir oyuncu. Defansda sol bek hariç bir sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum. Orta sahada Kerem iyi bir yedek bile olamaz malesef. Koray kendini gösterirse ciddi bir problem yaşayacağımızı da düşünmüyorum. Bruce ile Mustafa çok iyi anlaştılar. Kahe'nin sakatlık döneminde eğer Mustafa formanın hakkını verirse bir daha kimse onu kulübeye gönderemez sanırım.