Gençlerbirliği’ne hocalar geliyor, hocalar gidiyor. Başarısızlığın faturası hep onlara kesiliyor.
Oysa transferi onlar yapmıyor. En fazla bir iki fikir veriyorlar.
Gençlerbirliği hocaları takımı sadece çalıştırıyorlar. Maç kadrosuna bile başkan tarafından son şekli veriliyor.
O zaman başarısızlık niye hocalara fatura ediliyor ?
Geçenlerde bir beyanat vermiş Sayın Başkan: “ Ankaragücü taraftarı bende olsa bu takımı şampiyon yaparım” diyor.
Bende diyorumki; değil Ankaragücü taraftarını, milli takım taraftarını sana verseler, Barcelona bütçesinide tahsis etseler, sen kimseyi şampiyon yapamazsın. Çünkü harcama yapmazsın. Çünkü insanların birikimlerinden faydalanmazsın, ekip çalışmasına inanmazsın.
Yıllardır sadece fikri sabitleri ile taraftarın kabusu olmuş bir yöneticidir Sayın Cavcav.
Aklı sadece tazminatında olan bir yardımcı hocayı kulüpte tutmanın mantığı varmıdır ?
Birde ona sormadan eski hocalardan Mustafa Kaplan’ı göreve getirmek, kaç başlı teknik yönetim çıkartır ortaya ?
Sayın Cavcav’a, yapılan yazılı anlaşmalar dışında güvenilmez. Bunu kendisi ile çalışan bütün yöneticiler, çalıştırıcılar ve futbolcular iyi bilir. Bu bakımdan hocalara ve futbolculara kızamayız.
Doll’e 1.5 yıl için tazminatı ile birlikte 1 milyon avro vermiş ama eline doğru dürüst kadro vermemiştir. Yani kulübün kaynaklarını çarçur etmiştir.
Bu saatten sonra daha kaç hocanın gelip gideceğide belli değildir.
Dua etmeliki; o çok istediği Ankaragücü taraftarı yanında değil ! Çünkü o durumda o koltukta oturmak mümkün olurmuydu ?
