Gençlerbirliği tarihinin üç önemli ismi rahmetli Hasan Polat, Halim Çorbalı ve Kemal Kaya’nın adları törenle tesislerin bazı bölümlerine verildi.
Arkasından basın sözcüsü bir açıklama yaptı ve ‘Gençlerbirliği tarihini bilmeyen yöneticiler’den bahsetti. Yani kendisini dışarda tuttu. Yapılan bu töreni ‘tarihe sahip çıkmak’ şeklinde lanse etti.
Elbette doğrusu bu değildir.
Zaman zaman bu köşelerden Gençlerbirliği tarihi anlatılmaktadır. Rahmetli Hasan Polat’ın kaybından sonra “Hasan Polat’a Vefasızlık” başlıklı yazımızda, ölüm ilanı vermeyi unuttuklarından bahsettik. Bu büyük insanın bu kulüp için ne değer ifade ettiğini anlattık. Sonrada kulüpten böyle bir hamle geldi. Zorlama ilede olsa teşekkürler...
Yoksa sakın tarihten filan bahsedilmesin. Öyle olsaydı; Sayın Tanıl Bora’nın bizlere kazandırdığı “Ankara Rüzgarı” kitabı depolarda çürümeye terkedilmezdi. Taraftar sitelerinden kitap aranmasına rağmen henüz bulunmuş değildir.
Yönetimde bir zamanlar Ankaralı yöneticiler vardı. Gençlerbirliği tarihi o sayede kaleme alındı. Kulüpte bulunamayan arşiv evlerden toplandı.
Biz ‘zorlama’ görevini yapmaya devam edeceğiz.
Rahmetli Ahmet Canatan’ı unutmuşsunuz. Kulübümüze yaklaşık 16 yıl hizmet etmiştir.
Gençlerbirliği ve Hacettepe alt yapısının mimarı, süper ligde aynı anda yer alan iki takımın itici gücü, rekortmen görev adamı Ahmet Canatan da tarihimizdeki yerini almıştır.
İşinden başka birşey düşünmeyen, hırslı, takipçi, geri planda kalmayı tercih edecek kadar mütevazi bu insanda ödüllendirilmelidir.
Üstelik bu sadece kulübümüz için değil, ülke sporuna hizmet eden binlerce öğrencisi içinde gereklidir.
