Transferdeki beceriksizlikleri, herkese kolay yem olan takımı bir kenara bırakalım.
Federasyonu ele geçirenlerin yanında, artık kulübün haklarını dahi savunamıyorsunuz.
Son maçtaki kurnaz hakemi gördünüzmü ? Meslekte yükselmenin kestirme yolunu nasıl bulmuş ?
Misafir takımın sahipsiz olduğunu bildiğinden dokunmatik faulleri devreye soktu. Sanki duran toptan gol kazandırmak gibi bir misyon yüklenmişti.
Tribündeydiniz, görmediniz mi ? Yoksa, sipariş üzerine verilen bu hakemi eleştirmek, Aziz beyle ilişkinize zarar mı verirdi ?
Takım küme düşmek üzere. Hem ara transferde birşeyler yapmak hemde bu eyyamcılarla mücadele etmek gerek.
Bu güne kadar yaptıklarınız; bundan sonra hiçbir olumlu şey yapamayacağınızın teminatı olarak karşımızda durmakta. Emenike örneğinde olduğu gibi eleğin üstündekileri rakiplere ikram edip, elek altındakilerle yola devam edilemeyeceğini görün artık.
Kona, Kushe, Moshoeu hikeyeleri artık çok eskidi. Peçete üzerine fiyat yazarak Real Madrid’e sattığınız Geremi’de futbolu bıraktı.
O günden bu tarafa tek isabet kaydettiğiniz transfer yok. Tam tersine yüzlercesi dikiş tutturamayıp geri gitti.
Geriye gidenleri kimse görmediği için masallardan duayen yarattılar. Oysa duayen başarılarıyla iz bırakır. Sizde kar getiren ticaret var ama 35 senede sıradışı bir başarı yok.
Artık köşenize çekilin ve bu kulübün önünü açın. Belki sizin gibi bir tüccar bulamayız ama yarışmacı bir başkana kavuşabiliriz.
“Ankaralı desteklemiyor” şikayetini en son dillendirecek kişi sizsiniz. Ankaralının önüne bir hedef koymadan, sadece İstanbul takımlarına alt yapı hazırlamakla destek istenebilirmi ?
Son 4 senedeki perişanlık bu sene tavan yaptı. Bank Asya’dan gelen iki takımdan üçer gol yemek bile gerçek Teknik Direktör olarak size yazılır. Doll ruhen çoktan gitti. Sadece bedeni burda. Yani onuda göndererek kurtulamazsınız.
