Basketbol milli takımımız tarihinde ilk defa dünya ikincisi oldu. Milletçe mutlu olduk, büyük sevinç yaşadık.
Yarı finale ve finale yükseldiğimiz maçların sonrasında takım kaptanı Hidayet, televizyon kameralarına yüksek sesle “maddi, manevi destek bekliyoruz” dedi.
Başbakanda; “her sporcuya 1.500.000 tl ve 500 cumhuriyet altını vereceğiz. Ağaoğlu firmasından verilecek birer daireninde takipçisi olacağız” diye açıklama yaptı.
Sözün bittiği yer değilmi ? Değil. Kaptan Hidayet yine söz aldı ve “desteklerin devamını bekliyoruz” dedi.
İşte burada biraz durmak gerekiyor.
Bu ekip dünya şampiyonu olmadı. Gümüş madalya kazandı. Fert başına milli geliri bizim 4-5 katımız olan ülkeler şampiyonlarına böyle bir tarife uyguluyorlarmı ?
Bizde diğer branşlara uygulamıyoruz. Futbol milli takımımızın dünya üçüncülüğü bu başarıdan dahamı az önemliydi tanıtım açısından ?
Basketbol finallerinin oynandığı günlerde Rusyadan altın madalya getiren dünya şampiyonu güreşçimiz Selçuk Çebi ne ödül aldı acaba ?
Söyliyeyim; 1000 cumhuriyet altını karşılığı, en fazla 400.000 tl.
Dünya ikincisi basketbolcularımız ise 1.500.000+ 200.000+ 500.000= 2.200.000 tl.
Milli forma para karşılığında giyilmez. Hele kaptan Hidayet gibi davranıp, devamlı ‘gel-gel’ yapmak büyük ayıptır. Ben şimdiye kadar hiçbir milli sporcudan bu yaklaşımı görmemiştim.
Çok ayıpladım.
Futbol milli takımımızında bir zamanlar ‘jip pazarlığı’ basına yansımıştı, oda ayıplanmıştı. Ama orada bile kimse bir milli futbolcunun ağzından böyle bir talebi duymamıştı.
Bu bakış açısıyla; tribünlerde bu başarıya katkı veren, gırtlağını patlatan, heyecandan göz yaşı döken seyircinin emeği ne olacak ?
Onlar bunu karşılık beklemeden yaptılar, o zaman sporcudan beklenende ‘sessiz kalmak’tır. Hemde bu başarının tetiklemesi ile profesyonel kariyerlerine katkı geleceğinide düşünerek...
