Sakatlarını düşünmezsek, Ankaragücü, Kayserispor maçına ideal kadrosu ile çıktı. Ama son iki maçta olduğu gibi bu maçta da defans tehlike sinyalleri verdi. Sağda Uğur, göbekte Aydın, solda Klukowski tam olarak hazır görünmediler. Özden ise çok iyi bir maç çıkarmasına rağmen yan toplarda çok güven vermedi. Ümit Özat hoca, bir sağ bek ve stoper alınması gerektiğini söyleyerek bu konuyu doğruladı. Ama burada ilginç olan husus bu bölgelerde oynayan El Yasa ve Koray’ın satılmasıdır. Dünkü maçlarda Koray ve sattığımız Dos Santos takımlarına çok şık birer gol kazandırarak adeta Ümit Özat’a mesaj gönderdiler. Klukowski de şu ana kadar oynadığı oyunla Broggi’den daha üstün bir görüntü vermedi. Yani özetle El Yasa, Koray, Broggi ve Santos bu takımda tutulsaydı şu anda defansta çok sıkıntı yaşamayacaktık. Burada anlayamadığım konu şudur: Ümit hoca geçen sene bu geri dörtlü ile (Geremi de düşünülerek) ve kalede Serkan varken, stopere de Rajnoch’u koyarak oynadığı son 6–7 maçı (hatırlamak istemediğimiz Fenerbahçe maçı hariç) çok az gol yiyerek tamamlamıştı. Yani kendisinin bulduğu doğru yolu yine kendisinin bir anda çok hızlı bir şekilde terk etmesi gerçekten akıllara durgunluk verici… Bu futbolcuların niye gönderildiği de tam anlamı ile anlaşılamadı. Görünüşe göre Koray, Broggi ve El Yasa takıma uyum sağlayamadıkları, Serkan da disiplinsiz olduğu gerekçe gösterilerek gönderildi. Yani hepsi de birer kulp bulunarak apar topar takımdan uzaklaştırıldılar. Yine defansın belkemiği Dos Santos sakatlandığı için gönderilirken, Ümit Özat’ın çok beğenerek getirdiği Geremi’nin niye gönderildiği ise anlaşılamadı. “Madem bu oyuncular uyumsuzdu, o zaman geçen sene son yedi haftada nasıl en az gol yiyen takımlardan biri olduk ve bu kadroyu sen oynatmadın mı?” diye sormak lazım şimdi hocamıza.
Maça gelince… Seyircisizlik nedeniyle tadı tuzu olmayan, pozisyonu az ve daha çok orta saha mücadelesi halinde geçen, Kayserispor’un daha çok gol pozisyonu bulduğu ve Ankaragücü’nün çok defans hatası yaptığı bir maç olarak aklımızda kaldı. Özden’in yapmış olduğu iki kurtarış da maçın kırılma anları oldu. Kayserispor ikinci golü bulsaydı bu maçtan puan almamız zor olurdu. Sakatlar düzeldiğinde sanırım ofansif anlamda çok sıkıntı yaşamayız ama mutlaka defansif anlamda acil bir çözüm bulmak gerekli. Kaleye gelen her yan top neredeyse gol tehlikesi oldu. Bu bölgede bence yeri garanti olan tek futbolcu Rajnoch olmalı diye düşünüyorum. Eğer erken iyileşirse yanına da geçen sene çok iyi anlaştığı Hanefi monte edilmelidir. Hem Aydın hem de Zewlakov ağır ve hava toplarında zayıf göründüler. Özden de yan toplarda kendini biraz daha geliştirmeli kanaatindeyim. Orta sahada Hürriyet her zamanki gibi çok koştu ve yanında Sapara tam istenilen formda olmamasına rağmen Mehmet Çakır’a yaptığı asistle kendisini affettirdi. Fakat dün Sivasspor’da Ceyhun’u izlediğimde bir kez daha böyle hırslı ve kaliteli bir futbolcuyu niye sattığımızı bir kez daha kendime sordum.
Maçta oynayan futbolcuları tek tek kısaca değerlendirecek olursak…
Özden, refleksleri ile çıkardığı 4 gol pozisyonunda çok başarılı idi. Yan toplarda biraz daha çalışmalı.
Uğur, ileri attığı birkaç güzel pas dışında hazır bir görüntü vermedi.
Aydın, ağır ve adamını çok kaçırıyor. Kaptırdığı top amatör kümelerde bile rastlanmayacak bir hataydı. Bence biraz dinlendirilmeli.
Zewlakov, iyi bir futbolcu ama özelliklerini henüz göremedik. Şu ana kadar Koray’dan bir fazlası yok.
Rajnoch, her zamanki gibi hırslı ve tam görev adamı gibi oynadı. Top ayağına çok yakışıyor. Defansta vazgeçilmez…
Klukowski, yediğimiz golde hatalıydı. Belki iyi bir futbolcu ama henüz hazır değil. Aynı şekilde Broggi’den üstün bir yanını göremedim.
Hürriyet, her maçta olduğu gibi çok koştu ama bir ön libero olarak ileri top çıkarma yeteneği zayıf… Bununla birlikte rakibin oyununu bozan bir futbolcu… Tekniğini biraz daha arttırarak daha çok ileri çıkmayı düşünmeli.
Sapara, her maç yaptığı asistlerle kalitesini ispatlıyor ve hırslı oyunuyla sivriliyor. Ama Rosenborg’da oynadığı dönemlerdeki formuna ulaşırsa bir numara olur.
Özgür, gayretli ve hırslıydı. Yeni bir futbolcu kazandık diye düşünüyorum. Kendisine ısrarla şans verilmeli.
Güven, orta sahaya ve sağ tarafa yakın oynadığı zaman daha etkili oluyor. Kumaşı iyi bir oyuncu ama tam olarak hazır değil… Asla sağ bek oynatılmamalı. Oynadığı üç maçta da çok hata yaptı. Güven’in sağ bek olduğu her maçı kaybederiz.
Mehmet Çakır, çok şık bir gol attı. Ama kondisyon eksikliği dikkati çekti. Kumaşı iyi olan bir futbolcu… Umarım eski formunu yakalar ve takıma yararlı olur.
Metin, bu takımda ilk 11’de oynayamaz.
Meye, belki şu an için iyi bir yedek ama ben hiç hazır bulmadım. Yerine Youla alınsa daha iyi olur diye düşünüyorum.
Adem Koçak, tam anlamıyla bir hayal kırıklığı! Maç bittiğinde ne saçları bozulmuştu ne de forması ıslanmıştı. Hamuru iyi olan böyle bir futbolcunun bu kadar isteksiz olmasında mutlaka bir sorun var. Duyduğum kadarıyla maddi anlamda bir sıkıntısı olabilir.
Kısacası, bu kadar eksikle çıkılan bu maçtan bir puan almak bence başarı sayılır. Fakat bu defans kurgusunda ısrar edilirse, Rajnoch’un olmadığı ve defansında Aydın ile Zewlakow’un oynadığı bir takım ile sahaya çıkılırsa, sağ bek sorununu çözülemez ve yan toplarda yine çok hata yapılırsa, Beşiktaş maçı hiç istenmeyen bir sonuçla bitebilir. Bence, Hanefi’nin bir an önce iyileşip takıma girmesi sağlanmalı ve alternatif yerli veya yabancı bir sağ bek alınmalıdır. Son olarak Gabriç transferini de yararlı ve yerinde bulduğumu söylemek isterim.
