Bu köşeyi takip edenler bilir, biz muhalifizdir. Ankaragücü’nün Başkanı sayın Ahmet Gökçek ve ekibini çokça eleştirdik. Hemen hiçbir konuda kendilerine destek vermedik. Bu kez de eleştireceğiz ancak sayın Gökçek ve ekibini değil, eski başkan sayın Cengiz Topel Yıldırım’ı.
Sayın Yıldırım’ı doğrusu, Ankaragücü başkanlığına getirildiği dönemde kişiliği ve yaptıklarıyla beğenmiştim. Kriz yönetimini çok iyi başarmış ve Ankaragücü’nü çok kolay bir şekilde ligde tutmuştu. Tabii ki göreve getirdiği Hikmet Karaman’ın da hakkını verelim.
Şimdi duyuyorum ki, sayın Yıldırım Ankaragücü’nü çarpmış, kulübün naklen yayın gelirlerine temlik koydurmuş. Ankaragücü yönetimi, sayın Cemal Aydın ve sayın Yıldırım dönemlerinden kalan borçları ödemek için kılı 40 yararak, formül ararken, sezon açılı öncesi beklediği “sıcak para” naklen yayın gelirinden mahrum kalmış.
Bu temlikler, bin bir borçla dertle uğraşan yönetimin elini ayağını iyice bağlamak, kulübü çıkmaza sokmaktan başka işe yaramaz. Bunun faturası da uzun vadede takıma ve taraftara kesilir. Şöyle ki, sayın Gökçek yönetimi bu borçları ya cebinden öder ya da yeni borçlar bulur. Her iki şartta da kulübün borçları katmerleşerek artar.
Sayın Yıldırım’a söyleyeceğimiz şudur; varsa alacağınızı tahsil etmek en doğal hakkınızdır. Ancak bunun yöntemi kulübün sıcak paraya en çok ihtiyaç duyduğu transfer döneminde, naklen yayın kuruluşundan alacağı paraya temlik koydurmak olmamalıdır. Medeni insan gibi, yönetim kurulu başkanı sayın Gökçek ile oturup konuşmak, alacağınızı vadeye yayarak tahsil etmek her iki tarafa da yarar getirmez miydi? Ankaragücü camiasında övgüyle söz edilen adınızı böyle yollarla karalamasaydınız daha iyi olmaz mıydı?
KESKİN SİRKE KÜPÜNE ZARAR
Yeri gelmişken, 22 yıl öncesinden bir anekdot aktarayım.
Yanlış hatırlamıyorsam, 1988 yılında Başkan sayın Nurettin Çarmıklı görevi bırakmış, dönemin MKE Genel Müdürü sayın Adnan İğnebekçili başkanlığındaki yönetim işbaşı yapmıştı. Sayın Çarmıklı’nı hiç de parasını talep etme gibi bir derdi yokken, bir yönetici çıkıp, “Biz Çarmıklı’nın tahsilat memuru değiliz. Alacaklarını ödemek için buraya gelmedik, ödemeyeceğiz” demişti.
Sonra bu sözler kan davasına dönüşmüştü. O zamanlar naklen yayın olmadığı için maç hasılatları ve Spor Toto’dan alınan paylara temlik konulabiliyordu. Sayın Çarmıklı da alacağını temlik yoluyla tahsil etmişti. Anlı şanlı yönetim birkaç ay sonra görevden ayrılmış, sayın Çarmıklı da alacağını zamana yayarak, kulübü zora sokmadan almıştı. Belki de tamamını almadı. Ayrıntısını bilmiyorum.
Şimdi, gereksiz yere açıklama yapan yöneticiyi kimse hatırlamaz ancak sayın Çarmıklı hala saygıyla anılır.
Sayın Yıldırım’a düşen de, kulübü zora sokmadan alacağını tahsil etmektir. Bunun yolu da kulüp yönetimi ile diyalogdan geçmektedir.
