Başkentin Süper lig’deki iki ekibi Ankaragücü ve Gençlerbirliği’in yönetim ve seyirci profili nerdeyse zıt kutuplar gibi…
Ankaragücü taraftarı sayıca çok, kavgacı, agresif ve beklentisi yüksek bir topluluk. Yönetimle her türlü pazarlığı yapabiliyor.
Gençlerbirliği taraftarı ise sayıca az, yönetimin kararlarına saygılı, zaman zaman iyi futbol bile onları memnun edebiliyor.
1910 yılında kurulan Ankaragücü taraftarı yıllardır 100. yılı bekliyordu. Güfte bile yapmışlardı.. ‘100. yılda Barnebeu’da…. Real Madrid’e…’
Şu anda ondan da vazgeçtiler… 100. yılın son bölümünde 19 Mayıs Stadı’ndan boynu bükük ayrılmamak bile onları mutlu edecek.
Yöneticisizlik Ankaragücü’nü bu hale getirdi…
Bir dönem Cemal Aydın tek başına yönetti. Kendi yarattığı ucube bir sistemle kulübü borç batağına itti.
Cengiz Topel Yıldırım ise genç ve tecrübesiz ekibiyle iyi işlere imza attı. Ama kulüpte yıllardır biriken sorunları çözemedi.
Cemal Aydın ve Melih Gökçek ittifakı ile yıkıldı gitti.
Kendi döneminde kulübü Gökçekler’e vermeyen Cemal Aydın, Cengiz Topel Yıldırım’ın biletini kesen isim oldu.
Bazıları Gökçek’lerin vaat ettiği milyon dolarların sıcaklığına bazıları ise otoparklara tav oldular.
Ancak aradan geçen 1 yılı rağmen hala vaat edilen milyon dolarlar ortada görünmüyor. Otoparkların durumunu ise kimse bilmiyor.
Taraftar beklentide…
Transferde bombalar elde patladı.
Bırakın milyon dolarları, kulübe gelir getirecek hiçbir proje yaşama geçirilemedi. Yönetim içinde kopukluk ise üst seviyede… Mali Sayman Ayhan Atalay Ümit Özat’ın isteği ile istifa ettirildi.
Ne Ankaragücü Dergisi çıktı ne kulübün internet sitesi kulübe yakışı hale getirildi. Aylardır ‘Çok yakında’ anonsu ile yayınını sürdürüyor.
Başkan yönetim kurulu toplantılarına katılmıyor.
Kulübün yönetiminde 3 tane basın sözcüsü var. Ne Ankaragücü’nü takip eden gazeteciler onları ne de onlar gazetecileri tanıyor. Kulüpten haber almak aslanın midesinden ekmek almaktan daha zor. Bir de kulübün istediği şekilde haber yazmazsan vay haline… Telefona bile çıkmıyorlar.
Yani Ankaragücü yönetilemiyor. Gökçek ve ekibi yönetir gibi yapıyor.
Cavcav’a ne oldu?
Gençlerbirliği’nde ise İlhan Cavcav ve saz ekibi bu sezon yine transferde çok hızlıydı. Geçen sene gelenlerin büyük çoğunluğu gönderildi.
Yenileri geldi… Hem de sosyete takımından… Yani paralar yine ortalığa saçıldı.
Hani unutanlara hatırlatayım.
2 sene önce şöyle demişti Cavcav, “7 tane futbolcuyu da aynı menajerden alırsan başarısızlık kaçınılmazdır.”
Birileri allem etti kalem etti yine aynı menajerden 7-8 futbolcu aldı.
Belki kurt başkan İlhan Cavcav’ın önüne başka menajerler çıkardılar. Ama ben iyi biliyorum ki cukkaları götürenler hep aynı isimler.
Eğer takım başarısız olursa ve Cavcav yine aynı açıklamayı yaparsa şaşırmayın…
Bu arada İlhan Cavcav yıllardır Gençlerbirliği’ni yabancı mezarlığına çeviriyor.
Gelen haberler fahiş fiyattan kulübe arsa falan aldığı yönünde. Hem de yönetim kurulu üyelerinde.
Bu nedenle yönetimden birilerinin rahatsız olduğu ve yönetim kurulu toplantılarına katılmadıkları söyleniyor.
Böyle iddiaları araştırmak gerek… Bu nedenle gelecek yazı Cavcav’ın Safi’liği ve arsa üzerine olacak…