Onlar bizim gibi 9 aylık iken dünyaya gelirler!
Kimi orta hallidir, kimi fakir...
Yavaş yavaş büyümeye başlayınca gençlik çağlarına gelince,
Aldığı kültürler, eğitimleri belirlenmeye yavaş yavaş şekillenmeye başlar!
Kimi sanat dünyasında yerini alır, kimi futbol dünyasında...
Hayat toz pembedir artık onlar için!
Kendilerini doğuştan en yetenekli kişi olduğunu görür!
Elde ettiği o güzel dostlukların yerini...
Yapmacık gülüşler, yapay arkadaşlıklar doldurmaya başlar.
Renkli bir hayata götürürler gecesinin gündüzünün belli olmadığı...
Baş döndürücü bir hayata!...
‘’Futbol Yıldızı olmuştur...’’
Artık gazetelere manşettir medyatik olmuştur bütün kapılar açılır...
‘’Renkli formalarda büyük harflerle ismi yazılmıştır...’’
Kendini olağanüstü güçlü hisseder, herşeye hüküm edebileceğini düşünür.
Gençliğin verdiği enerji ile renkli dünyalara dalar, ‘’yıldızların dansı başlamıştır onun için..’’ kontrol etmek zorlaşmıştır artık güçlüdür, kudretlidir, hükmedicidir.
‘’Servet edinmiştir. Alamayacağı, aşamayacağı engeller yoktur.’’
Elde edemeyeceği paralar çok kolay su gibi akmaya başlar bir anda...
Hep hayatın böyle gideceğini bir noktasının bir virgülünün olacağını hesaplayamaz,
‘’O mesleğine olan saygısını ihmal etmeye başlamıştır...’’
Arkadaşlarından gittikçe uzaklaşmaktadır!...
Gittikçe onu seven taraftarları yavaş yavaş alkışların sesini yavaşlatırlar...
Yolun sonuna doğru geldiğini görememiştir. Savrulmaya giden bir yoldur.
‘’Yıldız yavaş yavaş bazen birden kaymaya başlar...’’
Baktığında etrafında yine eski dostlarından başka kimsenin kalmadığını görür.
‘’ Artık anıları ile başbaşadır.’’
Rampa aşağı giden, acı frenlerin durduramayacağı yolculuk başlamıştır.
Site İçi Arama
