Ankaragücü'nde, “Dünya çapında olacak” denilen transferlerden bir haber yok. Bıraktım dünya çapında olmasını, doğru düzgün tek bir transfer yapılmadı. Geçen sezonu bile arayacağız gibi görülüyor.
Ancak bu yazımda 100 yıllık kulübün nasıl yönetildiğini daha doğrusu yönetilemediğini anlatmaya çalışacağım. Ankaragücü’nde, yönetim işleri Arap saçına dönmüş durumda. Kulübün görünürdeki Başkanı sayın Ahmet Gökçek. 30 da yönetici var. Başkan ile yönetim kurulu üyeleri, iş başına geldikleri 3 Ocak’tan bu yana yani 6 aydan fazla bir süredir sadece ve sadece 3 kez toplantı yapabildi. “Defter dolaştırma” yöntemiyle imzaların atılması ve karar alınması yöntemi ise 19 Mayıs Stadı’nda oynanan birkaç maçtan önce uygulandı. Hani, Başkan Ahmet Gökçek ile yönetim kurulundan herhangi bir üye yolda karşılaşsalar, birbirlerini tanımayacaklar. Yönetim o derece uyumlu bir şekilde çalışıyor!
ÖZAT İSTEDİ, ATALAY İSTİFA ETTİRİLDİ
Birkaç gün öncesine kadar, kulübü baba-oğul Gökçeklerin yönettiğini düşünüyordum. Ancak, Ankaragücü altyapısında yapılan operasyon ve “Ne kadar inkar etseler de” Gökçek ailesinin kontrolünde olan Ankaraspor’da gerçekleşen teknik direktör seçimleri, bende, “Gerçek başkanın sayın Ümit Özat” olduğu izlenimi yarattı. Ümit Özat’ın isteği üzerine, önce altyapıda rahatsızlık yaratıldı ve yönetici sayın Ayhan Atalay’ın istifasına yol açıldı. Ardından da, Atalay’ın “Kendi başına aldığı kararla” iş başına getirdiği altyapı koordinatörü sayın Orhan Özdoğan ve altyapı hocalarıyla yollar ayrıldı. Bu operasyonun, A takım teknik direktörü Ümit Özat’ın isteği üzerine gerçekleştiği bilgisi sızdırıldı.
Özat’ın, başkan Ahmet Gökçek ile görüşerek, altyapıya Ankaragücü eski futbolcularından birisini getirmek isteğini ilettiği ve Atalay’ı aratarak, “Altyapı hocaları istifa etsin, yoksa biz görevden aldıracağız” dedirttiği iddia edildi.
Özdoğan’ın yerine, Ahmet Gökçek ile Özat’ın daha önce yemekte buluştukları eski futbolcular arasında yer alan Müjdat Yalman’ın getirilmesi bu iddiayı doğrular nitelikteydi.
ÖNDER ÖZEN’İ NEREDEN BULDUNUZ?
Birkaç gün önce Ankaraspor teknik direktörü olarak Önder Özen’in sözleşme imzalaması, Ümit Özat’ın etkisinin doruk noktası oldu. Özen, Özat’ın tavsiyesi ile geçen sezon Bank Asya 1.Lig'de mücadele eden Hacettepe’nin başına getirilmiş, takımı küme düşme hattında bırakarak gitmişti. Ankara’da Özen’i takımın başına getirecek hiçbir yöneticinin bulunduğunu sanmam. Böylece Özat’ın kulüp içindeki gücü (!) açığa çıkartılmış oldu.
ANKARASPOR DÜŞER, ÖZAT GİDER
Ben hep söylerim, bir kulübün başarısının parayla pulla ilişkisi yok denecek kadar azdır. Kulübün başarısı teknik direktörüne bağlıdır. Daha doğrusu başarı teknik direktörün götürebildiği yer kadardır. Ufku ve vizyonu geniş, insani ilişkileri iyi olan teknik direktörler çalıştıkları kulüplerini başarıya taşırlar. Aksi taktirde, imkanlar ne kadar geniş olursa olsun, başarının gelmesi mümkün değildir. Ümit Özat’ın futbolculuğunu yakından bilenlerdeniz. Futbolculuğuna sonuna kadar kefil oluruz. Ancak insani ilişkileri biraz sıkıntılı. Teknik direktör olarak Ankaragücü’nü nereye götürebileceği de henüz belirsiz. Müjdat Yalman’ın kuracağı altyapı sisteminin Özat’a hiçbir katsısı olmaz. Ankaraspor’un “2. Lig A kategorisinden, henüz sezon başlamadan düşecek ilk takım” olduğunu söylemek için kahin olmaya gerek yok. Özen’in başarısızlığı Özat’ın da gidişatını etkileyecektir. Ve görünen odur ki, gidişat hiç de iyi olmayacaktır.
“100. yılda şampiyonluk” hikayesiyle kulübü alan Gökçek ailesi ve Ankaragücü camiası, “düşmemeye oynayıp, geçen sezonu mumla ararsa” şaşırmayın.