Klasspor - Ziya Adnan - Şişman kalecinin hikayesi.. yazısı

Site İçi Arama


ŞİŞMAN KALECİNİN HİKAYESİ..

6502 Okunma


“Beni nasıl çağırırlarsa çağırsınlar, yeter ki yemeğe geç çağırmasınlar.”
William Henry Foulke

Bir zaman önce, şehirdaşım Tanıl Bora’nın Radikal gazetesindeki köşesinde okumuştum şişman kalecinin hikâyesini (Hem topçu, hem de şişman herkesten - 22.07.2008)… Tanıl’ın her zamanki güzel üslubu ile yazdığı cümleleri okurken, günümüzden çok zaman önce yaşamış kalecinin hikâyesi içime fena dokundu, üzerinde yazmadan edemedim.

William Henry Foulke… Lakabı: “Fatty” (Şişko)...

12 Nisan 1874 tarihinde, İngiltere’nin Shropshire bölgesinin Dawley kasabasında dünyaya geldi. Gençlik yıllarında İngilizlerin ata sporu “Cricket”e merak saran Foulke, 1900’lu yılların başında “Derbyshire County Cricket Club”da adını duyurdu. Henüz 19 yaşındayken, Sheffield United takımının scoutları tarafından keşfedildi ve kısa zamanda takımın kalesini korumaya başladı. Kilosu hakkında çeşitli rivayetler olmasına karşın, 1.93 lük boyu ve 150 kilo ağırlığı ile futbol sahalarında nam ve korku saldı. İlk maçını 1 Eylül 1894 tarihinde West Bromwich Albion’a karşı çıkardı. Bir dağı andıran cüssesiyle kalenin büyük bölümünü kapladığı için kendisine gol atmakta zorlanırdı rakip forvetler. Üstelik dev cüssesinden umulmayacak çevikliğe sahipti. Haliyle penaltı kurtarma konusunda ondan daha iyisini bulmak zordu.

1894–1905 seneleri arasında Sheffield United’ın kalesini koruyan “Fatty”, bu sürede takımıyla üç kez İngiltere Federasyon Kupası finalinde yer aldı, kupayı iki kez kazandı. Yazılanlara göre, 1902 senesinde oynanan final maçında, Southampton’ın attığı beraberlik golüne uzun süre itiraz etmiş, maç sonunda hakemi soyunma odalarına kadar kovalamış, hakem ise çareyi malzeme odasına kaçmakta bulmuştu. Federasyon yetkililerinin araya girmesiyle, kapıyı kırmak üzereyken sakinleştirilmiş, hakem de mahsur kaldığı odadan sağ salim çıkmayı başarmıştı.


Bir başka maçta, 1896–97 sezonunda, Derbyshire takımına karşı oynarken, takımının attığı gole çok sevinen Fatty, üst direği iki eliyle kavrayarak sallanmaya başlamış, ancak 150 kiloluk ağırlığa dayanamayan direk ortadan kırılınca, maç uzun süre durmuştu...


Sheffield takımıyla 299 maçta sahaya çıktıktan sonra, 1905 senesinde günümüzde bir maç bileti fiyatına denk gelen 50 Sterlin (!) karşılığında, Batı Londra takımı Chelsea’ye transfer oldu. O dönem Chelsea’nin teknik direktörü Robertson, rakip takımlar sahaya çıkarken korkutmak için değişik taktiklere başvuruyordu. Kale arkasındaki top toplayıcıları minicik çocuklardan seçiyor, sahaya çıkarken takımın en bücür futbolcularını “Şişman”ın arkasından koşturarak onun daha azman görünmesini sağlıyor, böylece rakip takım futbolcularının yüreklerine daha maç başlamadan korku salıyordu.

Yeşil sahalarda ilk kez top toplayıcı çocuklar Fatty’nin maçlarında aksesuar olarak kullanılmış, sonrasında futbolun değişilmez parçası haline gelmiştir.

***

Ancak bir zaman sonra, Fatty hayli asabileşmis, hırçınlığı ile hemen her maçın olay adamı haline gelmişti. Kimi zaman takım arkadaşlarına kızıp maç esnasında sahayı terk ediyor, kimi zaman tepesini attıran rakip forvet oyuncularını tuttuğu gibi çuval misali fırlatıyordu. Hatta kendisini çok sinirlendiren rakip futbolcuların üzerine oturuyor ve siniri geçene kadar kalkmıyordu.

Yemeğe karşı zaafı olan kaleci, yazılanlara göre bir maç öncesinde takım arkadaşları için hazırlanan kahvaltı masasına herkesten önce oturmuş, arkadaşları gelene kadar masada ne varsa afiyetle silip süpürmüştü. Maça aç bilaç çıkmak zorunda kalmıştı talihsiz takım...

Türlü garipliklerine rağmen çok sevmişti Chelsea taraftarı şişman kalecisini… Rivayete göre günümüzde Ada futbolunda hafif göbek salmış kilolu futbolculara (Liverpool takımının unutulmaz orta saha oyuncusu Jan Molby’nin kulaklarını çınlatalım bu vesileyle) ithafen sıklıkla duyulan, “Who ate all the pies?” (Turtaların hepsini kim yedi?) tezahüratı ilk kez Chelsea tribünlerinde onun adına söylenmiştir.

Kendisine yapilan bu tezahürata karşılık söylediği, “Beni nasıl çağırırlarsa çağırsınlar, yeter ki yemeğe geç çağırmasınlar!” cümlesi futbol literatürüne geçmiştir.

***

Chelsea’de bir sezon oynadıktan sonra Bradford City takımına transfer olan Fatty, 22 maçta bu takımın kalesini korudu. Bir maçta hakem, rakip takımın formasıyla benzer renkte olan kazağını değiştirmesini istemiş, ancak dev cüssesine uygun kazak bulunamayınca, aceleyle stadın yakınındaki evlerin birinden getirilen yatak örtüsüne sarınmıştı. Bradford o maçı 1–0 kazandı. Rivayete göre, yatak örtüsü kirlenmesin, sahibine ayıp olmasın diye o maçta çok fazla uçmamıştı şişman!

Bir sezon Bradford’da oynadıktan sonra, futbolu bırakan Fatty, ilerleyen zamanlarda parasız kalınca Bradford panayırlarında kalecilik yaparak hayatını idame ettirmeye çalıştı. 1916 senesinde, henüz 42 yaşında yoksulluk içinde hayata veda etti. Ölüm nedenini zatürre olarak yazdı gazeteler.

Orada, uzaklarda, bundan çok zaman önce futbolcuların karın tokluğuna oynadıkları siyah-beyaz zamanlarda, adına tezahüratlar yazılmış dev bir kaleci yaşadı ve öldü. Geriye çok eskiden onun adına söylenmiş, zaman içinde günümüze kadar gelmiş o müthiş tezahürat kaldı.

Futbol kariyeri boyunca yalnızca bir maçta İngiltere Ulusal Takımının kalesini koruyan (ki İngiltere o maçı 4–0 kazanmıştır) “Şişman”ın mezarı, doğup büyüdüğü Sheffield şehrinin Burngreave Mezarlığındadır.

***

Şimdi Dünya Kupası… Vuvuzelalar eşliğinde kalecilerin sahne aldığı zamanlar...

İngiltere’nin yeşil parklarında, yaz güneşinin ısıttığı yeşil çimenler üzerinde, küçük çocuklar futbol kahramanlarını taklit ederler, bir gün onlar gibi olmak hayaliyle… “Gıcır” formaları içinde kimi Gerrard olur, kimi Lampard, kimi Rooney, kimi James... Dikkatlice bakarsanız, çoğunlukla en toraman, en tosun çocuk kalededir bu maçlarda. İki direk arasında, cüssesine bir beden büyük kaleci kazağı, ellerinde kocaman kaleci eldivenleriyle talimatlar yağdırır önünde oynayan takım arkadaşlarına.

İşte günün birinde, kaledeki o tombul çocuğa takılırsa gözünüz, hatırlayın “Şişman”ı...

Ve o gülümseten tezahüratı...

“Who ate all the pies ?”

Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.