Geçen haftaki yazımda; transferin hızlı kulüplerinden gibi gözüken Gençlerbirliğinin, yine hazırlanan bir senaryoya kurban gidebileceğini belirtmiştim.
Çünkü kendilerini kurnaz, taraftarıda gözü kolay boyanacak bir topluluk olarak görme alışkanlığı devam ediyor.
Şu ana kadarki en net görüntü; tek olumlu transferin ‘Ermin Zec’ olduğudur. Bunun dışında kalan 7-8 fidan kapalı kutudur ve hangilerinin tutacağı şimdilik belli değildir.
Buraya kadarı defterin gelenler sayfası...
Gidenlere bakacak olursak; hepside geçen sezon 23 maç ve üstü kadroda yer bulmuş futbolculardır. Yani teknik heyetten geçer not almışlardır.
Kahe’yi bizde çok eleştirdik ama tam 31 maçta oynamış. Burhan, Kerem ve İlhan’ı kim tartışabilir ? Kadronun iyileri arasında yer almışlardı.
Yeniler arasında; gidenlerden Tozo ve Radeljic ayarında bile futbolcu olup olmadığını bilmiyoruz.
Şu anda Serdar Kulbilge ve Mustafa Pekdemek pazarlıklarınında devam ettiğini biliyoruz.
Yeni sezon hazırlıklarının başladığı şu günlerde, gelen-giden (+ gidecekler) muhasebesinde bir iyileşme işareti görülmüyor.
Zira son beş senede yapılan hatalar, transfer komitesine olan güveni sarsıyor.
Duayen her zaman mevcudu muhafaza etmekle övünürdü. Şimdi ise sadece genç sporcularla ulaşılacak başarılı günler vadediyor.
O zaman tecrübelilerden arındırılmış aynı yapıdaki Hacettepe, niye 2 senede 2 kere küme düşmüştür ?
Menajer “futbolcu satma niyetimiz yok” derken, başkanda pazarlıklarını sürdürüyor.
Kendilerine göre bir dünya kurmuşlar. Allah mutluluklarını daim etsin.
Gençlerbirliği sevdalılarına gelince; nasıl olsa 100. yıla daha 13 sene var, biraz daha dişleri sıkmaya devam...
