Kötü geçen bir sezonun arkasından, Sayın Gökçek ve yönetim kurulumuz transfer dönemi için iddialı açıklamalarda bulundu. Sayın Başkan, çok iddialı bir takım kurulacağına, tüm dünyanın tanıdığı, kendi ülkesinde milli olan ve kalitesi tartışılmaz transferlerle lige bomba gibi girileceğine dair camiaya söz verdi
Tabii ben de doğal olarak heyecanlı bir bekleyişe girdim. Hatta epey bir süre yazı dahi yazmadım. Yapılan transferleri ve ortamı daha iyi değerlendirebilmek için bekledim. Birçok isim ortaya atıldı. Eldeki futbolcular ile anlaşıldığı yazıldı. Öyle ki hala bu isimlerin bazılarının adı söyleniyor, yazılıp çiziliyor.
Önce Makukula’nın adı geçti. Vittek ile yan yana süper olur diye düşündüm. Sonra Boyd’un adı geçti. Anladım ki Makukula olmayacak. Olsun dedim, Boyd da iyi adam… Sonra dediler ki, Boyd, Kayseri veya Bursa’ya gidecekmiş… Dedim ki, demek Boyd da olmadı. Çok beğendiğim Broggi’yi gönderdiler. Dedim ki, herhalde onun yerine çok iyi bir adam alırız. Ve o aralar Wederson’un ismi Ankaragücü ile anıldı. Ama Wederson Bursalı kardeşlerimize nasip oldu. Ona da üzülmedik; ne de olsa Bursa kardeşimiz ya... Sonra herkesin beğendiği El Yasa’yı anlamsız bir şekilde sattık. Benim, “Son Mohikan” diye adlandırdığım adam da gitmişti artık. Yaşı geçmiş Geremi için de geri gelmeyecek haberleri kulağımıza geldi Afrika’dan. Sağ tarafa da genç Uğur’u aldık ki açıkçası ben de bu transfere karşı değilim. Çünkü en azından El Yasa’dan daha kötü değil. Ancak burada anlamadığım bir konu var: Biz Uğur’u Geremi’nin yerine aldık ama Geremi kendi takımında sağaçık olarak oynuyordu. Geçen sezon bu konuyu sürekli gündeme getirmeme rağmen benim anlatamadığımı Kamerun Milli Takımının hocası uyguladı. Tabii biz Sayın Ümit Özat kadar bilemeyiz. O yüzden susuyorum. Ama geçen sene eğer solbekte Broggi, sağbekte El Yasa ve sağaçıkta da Mehmet Çakır’ın yerine Geremi oynayıp, Vassel’e daha fazla şans verilseydi, en az 15 puan fazlamız olurdu.
Defansif anlamda şöyle düşünüyorum: Kalede çok güvenmesem de idare eden bir kalecimiz var. Geride, sağ tarafta Koray ve Uğur, ortada Raynoch, Hanefi, Aydın, Zewlakow ve sol tarafta ise Özgür Çek, Zewlakow alternatiflerimiz ile sıkıntı çekmeyiz.
Orta sahada, solda Rothen gidince sıkıntı büyüdü. Ne Aydın, ne de Murat bu bölgeyi kaldıramaz. Göbekte ise Sapara, Hürriyet ve yanında Geovanni dedikodusu ile umutlanmıştık ama sanırım bu iş de yattı. Ben bu alanı da çok yeterli görmüyorum. Yine sağ tarafta Mehmet Çakır ve Güven Varol dışında kimse yok. Burası da yeterli bulunmayan bir alan olarak göze batıyor. Güven çok beğendiğim bir oyuncu olmakla beraber geçirdiği ağır sakatlık yüzünden istikrar sorunu yaşayabilir.
Forvet hattına gelince, bence daha hala çözümlenmemiş bir Vittek sorunu var. Bonservisi alındığı için çok sevinmeme rağmen son yaptığı açıklamalarla Vittek sanırım Ankaragücü’ne gelse bile faydalı olamayacak. Eğer gelmek istemiyorsa, zaman kaybetmeden iyi bir paraya satılarak bir an önce yırtıcı bir santrfor alınmalı ve kamp programına derhal katılması sağlanmalıdır. Oynamak istemeyen futbolcuda ısrar etmenin anlamsız olduğunu düşünüyorum. Ayrıca kimse Ankaragücü kulübünün üstünde değildir. Bu bölgeye alınan Turgut Doğan Şahin’e gelince, kendim de Karadenizli olduğum için iyi bir araştırma yaptım. Sağ olsunlar, dostlarım bu konuda bana çok yardımcı oldu. Bu çocuk için çok hızlı, birebirde ve adam eksiltmede çok iyi ve kontratakta çok yetenekli olduğu söyleniyor. Tam bir deplasman futbolcusu dediler. Hava toplarında biraz sıkıntısı olmasına rağmen Samsun’daki lakabı “Forlan”mış…
Özetle şu an defansın solunda, ortanın solunda, göbeğinde ve sağında, Vittek gelmezse forvette santrfor mevkiinde büyük sıkıntılarımız var gibi görünüyor. Ayrıca defansın ve ilerinin sağ tarafları da kaliteleri tartışılmamakla beraber çok ciddi sakatlık geçirmiş iki futbolcuya emanet edilmiş gibi… Yani felaket haberi yazmayı pek sevmem ama durum şu an için hiç de iç açıcı değil. Kayseri, Antep, Eskişehir ve hatta Bucaspor ile Karabük’ün transferleri bile çok daha göz alıcı…
Makukula, Wederson, Rothen, Giovanni, Caner, Romedahl, Appiah ve belki de Vittek adı geçip kendi olmayanlar kervanına katılırken, El Yasa ile Broggi adı da kendi de kalmayanlar kervanına eklendi. Eldeki malzeme de 30’lu yaşları deviren Aydın, Zewlakow, sakatlıktan yeni kurtulmuş Güven ve Uğur ile ileride de Süper Lig tecrübesi olmayan Turgut Doğan Şahin olunca, insanın hevesi kursağında kalıyor.
Ben, bu yazımda doğru olduğunu düşündüğüm konuları yazdım. İnşallah Ümit Özat haklı çıkar ve Ankaragücü başarılı olur. O zaman ben de zevkle bir özür yazısı yazarım.