Değerli Klasspor okuyucuları..
13 Haziran 2010 Pazar günü Sabah gazetesi yazarlarından Ali ERDOĞAN’ın “Olimpik Sevgili” başlıklı yazısına dikkatinizi çekmek istiyorum..
2008 Pekin Olimpiyat Oyunlarından hemen sonra Eylül ayında tamamlanan “Yüzme Federasyonu Genel Teftişi” esnasında ortaya çıkan bu yolsuzluk olayı neden 2008 Eylül ayında değil de 2010 Haziran’ında ortaya çıkıyor.
Üstelik G.S.G.M. müfettişleri sözlü şikayetin olmasına rağmen, skandalın ortaya çıkmasına rağmen neden yolsuzluk olayında adı geçen firmanın kayıtlarına itimat ediyor ve dosyayı kapatıyor..
İlginç olan ise;
O dönemde Yüzme Federasyonunun yönetiminin henüz göreve yeni gelmiş olması, yolsuzluk yüzünden değişen tüm Federasyon Yönetimi ve personeline rağmen daha ilk uluslararası faaliyette yeni başkanın yolsuzluk ve rüşvet olayına adının karışması..
Yolsuzluk ortaya çıkmış, müfettişler yolsuzluğa adı karışan üstelik hakkında birden fazla kez hakkında geri ödeme çıkarılan firmaya dokunmamış, sözlü ihbara rağmen Pekin’deki otel ile irtibata geçmemiş, dosyayı örtbas etmiştir.
Üstelik aynı teftişte müfettişler Meksika dosyasında bir yolsuzluğu daha yakalamış, harcama kayıtlara güvenmeyip Meksika’da yapılan Şampiyona kayıtlarını Meksika’daki otellerden getirtmiş, Pekin Olimpiyatları esnasında yaşanan bu çirkin olayın üzerine gitmemiş, olayı örtbas etmiştir.
Burada belki Ahmet Mazhar Bozdoğan’ın öğretim üyesi ve sporcu kimliği etkili olmuştur, belki de birileri kumandaya basmak istememiştir. Yorumu sizlere bırakıyoruz.
Ama birilerinin hükümetle de, sporu kötü emellerine alet edenlerle de bir hesabı olduğu, kamuoyunu bu yolsuzluklardan haberdar etmek istediği açıktır..
Yüzme Federasyonu Başkanı Ahmet Mazhar Bozdoğan haberin yayınlanmasının ardından fbyuzme.org sitesinden bir açıklama geçmiş, ödemelerimi kendim yaptım demiş buna rağmen hiç bir ödeme belgesi sunamamıştır. Yani olayı kabul etmiştir.
Taktire şayan bir çalışma ile ihbarları değerlendiren Sabah Gazetesi, Pekin ile irtibata geçmiş, ödeme evraklarının aslını ele geçirmiş, üzerinde oynanılarak ödeme evrakında yapılan yaklaşık 7.000€’luk sahteciliği ortaya çıkarmış, adeta Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne, “Yolsuzluk ortada, Al bunlar da delilleri” der gibi haberi yayınlamıştır.
Değerli okurlar,
Şimdi siyasi baskının mı, hukukun üstülüğünün mü daha ağır bastığını ilerleyen günlerde göreceğiz. Buradan Türk Sporunun kirlenmesine göz yummayacak kudretli savcılara, kalemi kuvvetli müfettişlere sesleniyorum. Bu dosyanın hesabı sorulmalı. Her iki yolsuzluk dosyasının birinde adı geçen firmanın artık lağvedilmesinin zamanı gelmedi mi ?