Emekli Vali ve Anayasa Mahkemesi yedek üyesi Mustafa Gönül’ü kaybettik.
O eski Ankara Valisi değil, Ankara’nın Valisi ve hamisi idi !
Akla arada ne fark olduğu gelebilir. Söyleyeyim...
Ankara Valilerine sadece törenlerde rastlarız. Protokolde yerlerini alır, bazen milli bayramlarda bir araç içinde ve Garnizon Komutanı ile birlikte halkı selamlarlar . Bazende futbol maçlarında ve çoğunlukla İstanbuldan bir kulübün sempatizanı olarak, yine protokolde Ankara Valisine ayrılan koltuktan takımlarını seyrederler.
Ankara’nın Valisi ise Ankaralı ile yaşar, Ankaralının duygularıyla hareket ederdi. Ankaragücü bir alt lige düştüğündede onu izlemeyi sürdürürdü. Yapılan mücadeleye omuz verirdi.
Ankaragücümüz 2. ligdeyken; şimdiye kadar hiçbir kulübün ulaşamadığı Türkiye Kupasına ulaşması onu harekete geçirmiş ve bu istisnai başarının ödüllendirilmesi için Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in kapısından ayrılmamıştı.
Bazı aklıevvellerin “Ankaragücü Kenan Evren’in topiliyle bir üst lige çıkartıldı” savı, bunun için doğru değildir.
Ankara’nın Valisi; bu kupayı kazanmanın, sıradışı bir başarı olduğunu ispatlamış ve karşılığındada sıradışı bir ödül için bastırmıştır.
Genç Ankaralı sporseverler için belirtmeliyimki; bu desteği, görevde olduğu 1980-84 yılları ilede sınırlı değildi. Gerçek Ankaragüçlüydü ve hep o sevgiyle yaşardı.
Son günlerinde; hastanede üzerine giydirilen Ankaragücü formasından duyduğu haz, taraftar sitelerimizdeki fotoğraflarından izlenebilir.
Bizler; hatırladığımız son elli yılda, Ankara halkı ile bu kadar iç içe, gönül gönüle olan başka bir Vali görmedik.
Buradan, ailesine ve kadim dostum yeğeni Celal Gönül’e başsağlığı diliyorum.
Ankaranın bağrında, Ankaralının gönlünde rahat uyu Sayın Valim.
