Turkcell Süper Lig’de 2009-2010 sezonu tüm ezberlerin bozulduğu bir dönem oldu.
Artık hiçbir kulüp başkanı ya da yöneticisi biz şampiyon olamayız ya da bizi şampiyon yapmazlar diyerek taraftarını oyalayamaz, daha da ileriye gidersek amiyane tabirle aldatamaz.
İşte herkes tanık oldu…
Bursaspor Süper Lig’de yeni bir çığır açtı.
Artık Türk futbolunda, öyle çok üst düzey, milyon euroluk futbolcuların olmasa da başarılı bir organizasyonla şampiyonluk kupasının kucaklanabileceği kanıtlandı.
Evet… Bursaspor’un açtığı kapıdan diğer kulüpler de geçmeli.
Özellikle başkent, yıllar öncesinde gerçekleştirmesi gereken şampiyonluk hedefine bu kez ulaşabilmeli.
Bunun için Ankaragücü’nde ve Gençlerbirliği’nde her türlü olanak var.
Özellikle başkentin sarı lacivertli kulübünün hiçbir eksiği yok
Ülkenin en güzel tesisleri Ankaragücü’nde…
Ve yine belki de ülkenin en sadık ve ateşli seyircileri yine onlarda.
Yapılması gereken, Ankaragücü yönetiminin hiç zaman kaybetmeden yeni dönem için organizasyonunu tamamlayıp şampiyonluk hedefine uygun teknik ve oyuncu kadrolarını oluşturup Bursaspor’un açtığı kapıdan geçmek olacak.
Bu arada, Futbol Federasyonu nezdinde pozitif anlamda kulis faaliyetlerinin de unutulmaması gerekmektedir.
Bursaspor’un büyük başarısından çıkarılması gereken bir diğer ders ise sezon boyunca yeşil beyazlıların hiçbir kavganın içinde yer almaması ve bunun semeresini sempati şampiyonluğu olarak taçlandırması olduğunun da gözden kaçırılmamasıdır.