Ankaragücü, iki hafta önce Ankara’da oynadığı ve 0-0 berabere kaldığı maçtan sonra bugün de Eskişehirspor karşısında özellikle ilk yarıdaki oyunuyla büyük beğeni topladı.
Ligin ateş hattından uzaklaşmak için gereken çok çok önemli 3 puanın yanı sıra, ilk yarıda Eskişehir’de oynanan ve çıkan olaylarda iki sarı lacivertli taraftarın bıçakla yaralanması nedeniyle başka bir anlama da bürünen karşılaşmaya Ankaragücü gerçekten müthiş bir tempoyla başladı.
Sarı lacivertliler kaleci Serkan’dan ilerideki Slovak Milli Takımı’nın da golcüsü olan Vittek’e kadar tüm oyuncular kelimenin tam anlamıyla özellikle ilk yarıda mükemmel bir oyun çıkardılar.
Savunmada, Geremi, Koray, Broggi ve özellikle Rajnoch uyumlu bir şekilde Eskişehirspor’un ataklarını daha başlamadan bitirdiler…
Orta sahada Hürriyet, Kağan, Mehmet Çakır ve özellikle de Saphara ve Rothen kusursuz çalışan bir makinenin dişlileri gibi görevlerini yerine getirdiler. Rakibe orta sahada baskı kurup galibiyetin kazanılmasında büyük rol oynadılar.
Hiç kuşkusuz karşılaşmanın “fark yaratan oyuncusu” olan Vittek ise adeta Eskişehirspor karşısında devleşti ve klasını gösterdi.
Daha maçın hemen başında attığı golle rakibinin “boks deyimi ile guardını düşüren” Slovak golcü ikinci golün ve kazanılan penaltının da yaratıcısı oldu.
Şimdi yapılması gereken, Ankaragücü’nün 100. yılında, eksikler giderilerek başkentin yüzünü ağartacak takımın adımlarının bir an önce atılması ve sezondan çıkarılan derslerin de göz ardı edilmeden yeni sezonun planlamasının bir an önce bitirilmesidir.
Elbette ki bu benim görüşüm…