Ankaragücü, Gençlerbirliği’ni yenerek haftalardır süren galibiyet hasretini bitirdi.
Bu galibiyetin sorunları çözmesini dilerim.
Ancak sorunlar hala ortada devasa bir şekilde duruyor.
Çünkü oynanan oyun ışık vermiyor…
Sarı lacivertli takımda uyum sorunu var…
Organizasyon sorunu var…
Ankaragücü benliği ile bütünleşememiş, hala işin ciddiyetini kavrayamamış olanlar var…,
Haa bir de; zemin bahanesini ise hiç haklı bulamıyorum…
Sanki Türkiye’de maçların oynandığı diğer statların tamamının zemini mükemmelmiş de, sadece Ankara 19 Mayıs Stadı’nın zemini kötü. Bu kötü zemin de, Ankaragücü’nün teknik (!) oyuncularının başarısını olumsuz etkiliyor. Teknik kapasitesi yüksek yıldızların pas trafiğine menfi etki yapıyor, bu da sonuca yansıyor.
Verilen hava tamamen böyle…
Yok böyle bir şey…
Ligde geri sayım başladı…
Haftalar sonra alınan galibiyet gerçekten önemli ve en azından psikolojik anlamda büyük değer taşıyor. Ankaragücü daha çok çalışmalı ve o ateşten çemberin içinden bir an önce uzaklaşmalı.
Bu arada, Gençlerbirliği karşısında alınan galibiyet de abartılmamalı. Zaten Gençlerbirliği, ligin ikinci yarısı itibariyle adeta, “Ununu elemiş, eleğini duvara asmış.” Kırmızı siyahlılara göre lig, 17. haftada bitmiş gibi… Oysa, daha ligin ilk yarısında topladığı puanlarla orta sıraları garantileyen Gençlerbirliği, puan cetvelindeki bu rahat durumu nedeniyle Turkcell Süper Lig’in iyi futbol oynayan takımı olmaya adaydı.
Tekrar ediyorum…
Aman dikkat… Bu 3 puan çok çok önemli..Ancak kesinlikle yanıltmamalı…
Rehavet ise düşülebilecek en son durum.